E-Dergi

Bir gecede okuyup bitirdiğim, beni anlatılan zamanın içinde yaşatan bir roman. Dün gece bazen Mahmut oldum, bazen Orhan, bazen Şükrü Hoca, bazen Oğuz Dede, bazen de küçük kız kardeş Elif...

Elinde gönderi kurt başlı bir tuğ vardı.Yarasından kanlar akan bu hayalet; Kür Şad'dı.Bir eliyle tuğu yükseltirken diğeriyle bir yeri işaret ederek 'Kalkın', 'Oraya' diye gürledi.Gösterdiği yer Tanrı Dağı idi.40 şehidin ruhu bir ışık gibi Tanrı Dağı'na akmaya başladı.Onları orada, başlarında Alp Er Tunga olan atalar kafilesi bekliyordu. Bu 41 şehidin çevresini bir anda yüz binlerce başka şehitler sardı.Tanrı'nın huzurunda başlayan en muhteşem resmigeçitti bu.Şimdi Kür Şad ve kırk arkadaşı, aylı kızıl bayrağı bekleyerek hala ufukları gözlüyor...

Lise 1. sınıfta okumuştum ama kitaba dair hiç bir şey hatırlamıyorum.Hakkında yazılan yorumlara baktım yine bir şeyler çağrışmadı.Neden unutmuş olabilirim, okurken gereken önemi göstermedim mi yoksa hatırlanmaya değecek bir kitap değil miydi?

Başlarda sıkılmıştım, bu kitabın neyini öve öve bitiremiyorlar diye düşünmüştüm ama biraz ilerledikçe kitabı elimden bırakamadım.Gerçekten hoş bir kitap.

gerçekten başarılı bir kitap.çok kısa bir sürede bitirdim şuan Bin Muhteşem Güneş'i okuyorum umarım o da bu kadar iyidir