Toplam yorum: 3.083.119
Bu ayki yorum: 2.800

E-Dergi

Aynily Tarafından Yapılan Yorumlar

22.01.2011

Klasik romanların çevirisi çok önemli. Hangi yayınevini tercih edeyim diye yorumları okurken sizin yorumunuza rastladım. Yaklaşık 1000 sayfalık bir kitap sayısız olaylar anlatılıyor, eminimki heyecanla ve merakla okunacak... Pardon ama NEDEN SONUNU YAZDINIZ Kİ?
Konuyu zaten biliyoruz. ama 1000 sayfayı olayların nasıl gelişeceğini ve nasıl sonuçlanacağını merak ederek okuyacaktık. Başka bir arkadaş da sonunun kötü bittiğini yazmış zaten, siz de finalin nasıl olduğunu belirtmişsiniz. Böylece bütün merakımızı gidermiş olduk.
Bence kitabın sonunun yada gizemli bölümlerinin böyle açıkça ifade edildiği yorumlar burada yayınlanmamalı.
16.12.2010

İki kitabı arka arkaya soluksuz okudum. Konu çok sürükleyici, anlatım çok akıcı. Etkileyici bir eser ortaya çıkmış. İkinci kitaptan daha çok etkilendiğimi söylemeliyim. Çok kalabalık bir roman; bir ara oturup karekterleri saymayı düşündüm. en az 30 kişi var her bir romanda. İsveççe isimler konsantrasyonu biraz bozuyor ama yine de çok başarılı.
Kapalı kapılar arkasında dünyada ne kötülükler olduğunu tekrar hatırlatıyor insana. Bu yönüyle tüyler ürpertici. Yorum yazan arkadaşlardan biri karekterlerin ne kadar çok kahve içtiğine dikkat çekmiş kesinlikle çok doğru. Biraz tiryakiliğiniz varsa kafein komasına girebilirsiniz. Her sayfada kahve içiyorlar.
Lizbeth ile Mikael'in buluşma sahnesinin nasıl olacağını merak ederek 670 sayfayı okudum Son sayfadaki tek bir cümle hiç yetmedi doğrusu. Böylece 3. kitabın okunması için kaçınılmaz olmuş.
18.08.2010

Sevgili Ayşe Kulin'in çok değerli eserlerinden biri Türkan... Az önce bitirdim saygıdeğer hocamız Prof. Dr. Türkan Saylan'ın biyografisini. Son sayfalarda göz yaşlarımı tutamadığımı itiraf etmeliyim.
Kendisini basından elbette tanıyoruz. Cumhuriyet mitinglerinde milyonların alkışını toplayan Türkiye'nin aydınlık Türk kadını kendisi... Bu ülke için yaptıkları anlatmakla bitmez. Cüzam hastalığı ile mücadelesi, vatanımızın dört bir köşesinde evlere kapatılıp okula gönderimeyen kızlarımız için verdiği mücadeleyi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Kardelenler projesi... İşte bütün bu çalışmaların mimarı saygıdeğer Prof. Dr. Türkan Saylan... Böyle önemli bir şahsiyetin hayat hikayesini yazmak elbette Ayşe Kulin'e çok yakışmış. Bir solukta okunacak bir kitap. Okurken hem Türkan hocaya hayran oluyorsunuz, diğer yandan Ayşe Kulin'e teşekkür etmek istiyorsunuz. Son zamanlarda hakkında pekçok saçma spekülasyon yaratılmış Türkan Saylan'ı insani, mesleki yönleriyle bize tanıttığı için.
Türkan hocanın mehtaba ve doğal güzelliklere olan düşkünlüğü, hayata ve yaşadığı zorluklara esprili yaklaşımı çok hoşuma gitti. Zaten bir bülümde belirtmiş her gittiğim yerde komik olaylar beni bulur diye... Gülümseyerek okudum bu satırları.
Nurlar içinde yat sevgili Türkan Saylan... Teşekkürler Ayye Kulin...
10.08.2010

OKUDUKTAN SONRA KARŞILAŞTIĞINIZ HERKESE BU KİTAPTAN BAHSETMEK İSTEYECEKSİNİZ.
Okuduğum en etkileyici roman olduğunu his tereddütsüz söyleyebilirim. Savaşın zorlukları, dondurucu kış, açlık... Diğer yanda iki insanın birbirine duyduğu müthiş olağan üstü sevgi, bağlılık... Sıradan bir aşk hikayesinin çok ötesinde. Dönemin yaşanmış olaylarına tanıklık ediyor; mekanlarında yaşıyor; bu kişiler gerçekte yaşamışlar mı diye merak ediyorsunuz.
Bronz Atlı'nın devamı olan Tatyana ve Alexandre'ı da aynı şekilde soluksuz okudum. İlk kitapta fazla ayrıntıya girilmeden anlatılmış bazı olaylara ışık tutuyor. Özellikle son 100 sayfasını nefesinizi tutarak okuyorsunuz.
Serinin son kitabı olan Yaz Bahçesi ise henüz Türkeçeye tercüme edilmemiş... En kısa zamanda Paulina Simans'un Türkiye'de bir yayın evi ile anlaşmasını ve bu serinin kitapçılarda yer almasını diliyorum.
MUTLAKA OKUNMALI.
Fakat ne yazık ki Kelebek Yayın Evi kapanmış ve bu kitaplar piyasada bulunmuyor. Ben okuduktan sonra 6 arkadaşıma verdim okumaları için onlar da aynı duyguları paylaştılar...