Toplam yorum: 3.080.923
Bu ayki yorum: 601

E-Dergi

Elif Genç Tarafından Yapılan Yorumlar

04.04.2024

Yetişkinlerin karmaşık dünyasını anlatan romanlardan sonra nefes almak için okunabilecek türden olan bu eser, Küçük Kadınlar
ve Pollyanna havası taşıyor ve yaramaz bir kız çocuğu olan Katy'nin olgunlaşma sürecini anlatıyor. İki erkek ve üç kızdan oluşan altı kardeş, anneleri öldükten sonra onların sorumluluğunu üstlenen İzzie Hala ve işi gereği evde çok fazla
zaman geçiremeyen doktor babaları ile yaşıyor. En büyükleri Katy on iki yaşında. Annelerinin ölürken kardeşlerini emanet ettiği Katy, ağır bir sorumluluk üstlenecek kadar olgun değil. O da kardeşleri gibi bütün gün yaramazlık yapmanın ve oyun oynamanın peşinde. Ta ki o talihsiz kaza başına gelene kadar. Kazadan sonra Katy için zor ve öğretici bir süreç başlıyor. Acıların insanı olumlu yönde değiştirebileceğini, umutsuz durumlarda insanın pes etmemesi gerektiğini aşılıyor eser. Sıcak ve dokunaklı bir manzara çiziyor okurken, kitabın yarattığı dünya keyifliydi.
10.03.2024

"İnsanlar kendilerinin iyi olduğunu zannediyor Alex. Rüya görenin rüya gördüğünü fark etmemesi gibi heyecanla yaşamaya devam ediyorlar."

Murat Gülsoy'u ilk kez keşfettim. Tarihi atmosfer içinde mektuplarla örülen roman, Frank Fuat adlı yarı Türk yarı Fransız gazeteci bir gencin Fransa'dan İstanbul'a yaptığı yolculuğu ve geçmişine dair gerçekleri araştırmasını konu ediniyor. Olaylar, Fuat'ın ağzından -senatoryumda tedavi gören dostu Alex'e mektup yazması aracılığıyla- anlatılıyor. 1908 yılındaki İstanbul'u toplumsal, siyasi ve kültürel anlamda resmediyor yazar. Kitapta Alex, Isabell, Charles, Marcel, Evelyn, Halide, Feride gibi karakterlerin yanında Beşir Fuat, Ahmet Mithat Efendi, Prens Sabahattin gibi tarihi isimler de yer alıyor. Fuat'ın -İstanbul'un o dönemiyle özdeşleşen- psikolojisi çok iyi yansıtılmış. Kurgusu başarılı, mitolojik ve tarihi anekdotları bilgilendirici, akıcı ve duru anlatımıyla okuyucu kendine bağlayan başarılı bir roman.
07.03.2024

"Robinson Crusoe yalnız yaşadı. İnsanların aptallıklarına tahammül edemeyen Gustave Flaubert de yalnız yaşadı; sanıyorum Don Sandalio da yalnız ve ben de yalnızım. Ve yalnız olan herkes Felipe, Felipe'm ne kadar özgür olursa olsun bir tutsak, bir tutukludur."

Varoluşçuluk, hayal-gerçek, tinsellik... Değişik bir kurgusu ve muhteşem bir bakış açısı var eserin. İnsanların aptallıklarından kaçan bir adam, gittiği kahvede sessiz bir satranç ustası olan Don Sandalio'yu fark eder ve onun gizeminin büyüsüne kapılır. Olayları ve Don Sandalio hakkındaki düşüncelerini, dostu Felipe'ye yazdığı mektuplardan öğreniyoruz. Anlatıcı, Don Sandalio da olabilir, bir başkası da. Kafa karıştırıcı bir oyun içinde yazarımız. Ama şu mesajı da veriyor kitabın sonunda: Her roman yazarının aynasıdır ve her yazarın hayatı, bir romandır aslında...
04.03.2024

İyi ve kötünün mücadelesi, bir bedende iki farklı kişilik, cinayet, gerilim ve fantezi...

İnsan ruhunun derinliklerinde iyi ve kötünün bir arada bulunduğuna inanan Dr. Henry Jekyll, kendi üzerinde yaptığı bir deney sonucunda içindeki kötü taraf olan Edward Hyde'i ortaya çıkarır. Zamanla Dr. Jekyll'in bedenini ele geçirmeye başlayan Edward Hyde, kontrolden çıkarak insanlara zarar vermeye başlar ve Dr. Jekyll için içinden çıkılmaz bir hâl alan bu durum, onun kaçınılmaz sonunu hazırlar. İyi ve kötü arasındaki mücadeleyi anlatarak toplumsal ahlâk anlayışını sorgulamaya iten, hem fantastik hem de psikolojik unsurlar barındıran sürükleyici bir eser, beğenerek okudum.
04.03.2024

"İnsanın kafası, timsahın midesinden daha boş olsa da, içini doldurmaya onun kadar meraklı değil."

Dostoyevski'nin kısa, çarpıcı ve kara mizahla yoğurulmuş eleştirel bir öyküsü Timsah. Öykü Ivan Matveich'in bir timsah tarafından yutulmasını ve sonraki süreci ilginç bir şekilde ele alıyor. İlginç, çünkü ortada timsah tarafından yutulan bir adam varken -adam da dahil- çevresindeki insanların verdiği tepkiler şaşırtıcı. Dostoyevski de bu tepki ve düşüncelerden yola çıkarak Rus toplumunun Avrupa özentiliği, ekonomide yabancı sermayenin olumsuz etkisi, paranın insanî değerleri yok edişi, kapitalizm ve aç gözlülük gibi birçok konunun eleştirisini bu kısacık öyküye sığdırmış. Hem düşündüren
hem de gülümseten bir eser.