E-Dergi

Yazarın okuduğum 2. kitabıydı, geçtiğimiz günlerde bitirdim. Gerçekten Nobel ödülünü hakettiğini anladım. Şridaman ile Nanda adlı iki can dostun, güzel Sita ile karşılaşmalarından sonraki olaylar anlatılır. Üç karakterin her şeye rağmen bitmeyen bir sevgisi ve çok ilginç bir sonu var. Ayrıca Hint kültürünü biraz da olsa tanıma fırsatı buluyor insan.

Haldun Taner'in hikayeciliğiyle neden daha önce tanışmadım diye kendime kızarım.
Okumaktan en çok keyif aldığım hikayelerden biri olan "Küçük Harfli Mutluluklar" bu kitapta yer alıyor ve daha niceleri tabi ki...

Mersault'un yalnız yaşama isteği.. Aşkların saçmalığı, tren yolculukları, deniz banyoları, yemek yediği lokanta, üst üste yaktığı sigaralar, kitapları.. Çok samimi bir anlatım. En beğenerek okuduğum Camus eseri, özellikle çevirisi kusursuz.

Harika bir Camus eseri... Doğa betimlemelerinden ve bir Alman dostuna (ya da nazi Almanyasına) yazdığı mektuplardan oluşuyor. Bu mektuplar Camus'nün Nazi Almanya'sına yazdığı sonuna kadar haklı olduğu sert bir eleştiri, başkaldırı niteliğinde.. Mektuplar çok değerli, herkese tavsiye ederim.

Favori kitaplarım arasındadır. Eski baskısını birisine vermiştim, çok değerliydi, gelmedi.. Bu yeni baskısında aynı tadı alamadım ve de resimler gereksizdi.