E-Dergi

isimle ateş arasında ve ardından cümle kapısı.. kitabın başında tasavvufa kısa bir dokundurma yapılıyor ve ardından birbirinden çok farklı konular... neden bir kitaba birden çok kitaıp olabilecek şeyleri toladığına anlam veremedim. belki de bunları kendi deyimiyle bir cümle kapısında topladı. ama yoğun olarak nazan bekiroğlu vegönül edebiyatı kokusu insanı kitaba bağlıyor...

komünizm ölmüş bir köpek ve leşi caddeleri kirletiyor... ve birileri yapacak bir iş bulamadıklarında sürekli bu köpeği canlandırmaya ona sırf kendi varlıklaını ve belki reklamlarını yapabilmek için leşine el yüz sürüyorlar.... üstadın yazdığı bu güzel kitap insanları komünizmi kullanarak bir yerlere gelmeye çalışmasına umarım engel olur.

kimse tahmin etmezdi belki türkiyenin en popüler sanatcısının bile ağır işkenceler görebileceğini. şimdi o günler çoook gerilerde kaldı. acaba bu kitabı piyasaya sürmekle tarık akan eski yaraları deşmek mi istedi yoksa o günlerin tekrar geri gelebileceğinimi söylemek istedi? zaman ayırılabilecek bir kitap...

Osmanlı tarihinin, rahat anlaşılır bir dille, çok hoş bir anlatım tarzıyla yazılmış olduğu bu kitabı bütün osmanlı torunlarının okuması gerektiğini düşünüyorum.

Cemil Meriç’ in kitaplarını henüz okumamış olan arkadaşlar bu kitapların ağır bir dille yazıldığını düşünerek önyargıyla yaklaşıyorlar.bu arkadaşlara tavsiyem bu kitapları anlamaya çalışarak, ve tekrar tekrar okumaları.
Özellikle “bu ülke” çok anlaşılır bir dille yazılmış bir kitap. Bahsetiği konular insanı çeken konular.örneğin kamus tan bir milletin dilinden bahsediyor belki henüz bu kitabı okumayan kimse kamusun bu kadar bir vicdanı olduğunu bilmiyordur.
Benim kitap hakkında ki tek eleştirim cemil meriç’ in kitaplarının satış hakkını tek elinde bulunduran ve bu kitapları maliyetinden çok fazlaya satıp okuyucuları korsan yayın almaya iten iletişim yayınevine.