Kuran ve Din yada İslamiyet Gerçeği serisi Turan Dursunun deyimiyle can çekişen tabu-
ya ölümcül darbeyi indiren çok müthiş bir çalışma.
Dinler ve kutsal kitaplar konusunu merak edip, inandığımız bu şeyler nedir? bir araştırıyım
deyipte bir kuran meali alıp okuyanlar önce bir şaşkınlık,sonra hayal kırıklığı yaşar ve
şüpheye düşerler. kuran bumu,dua diye okuduğumuz şeyler bunlarmı,herşeyi yaratan
herşeyi bilen herşeye gücü yeten Allahın sözleri bunlarmı diye kafaları
karışır,kabullenemez,şüpheye düşerler.
ama dini alışkanlıklar,toplumsal dini yaşam ve baskılar,aklı başında okumuş yazmış
topluma malomuş şahsiyetlerin dini kabulleri,övgüleri ve bir yığın kuran propagandası
karşısında kişi durur geri adım atar,yok yok herhalde ben yanılıyorum
bilemediğim,anlıyamadığım,aklımın almadığı şeyler var deyip kendi akıl ve mantığını dışlar
,genel kabullere katılır ama bir yandanda şüpheler içini kemirir.bir taraftan bunlar o yüce
Tanrıya yakışmaz onun sözleri olamaz derken öte taraftan ya doğruysa ya varsa ya
gerçekse diyerek ikilemde kalır.
İşte bu kitap o ikilemlere son verebilecek çok güçlü bir araştırma ve inceleme,tabi bireyin
aklı,vicdanı,iradesi kaba taassupla prangalanmamışsa..kafalardaki Din ve Kuran problemi
çözümlenmiş olur.
Kitapla ilgili eleştiri konusu sadece şu olabilir yazarın tek yanılgısı diyebileceğimiz kuranın
hz.muhammedin eseri olduğuyla ilgili fikirleri oysa islamın ortaya çıkışı,kuranın oluşumuyla
ilgili çok başka faktörler ve aktörler bulunduğudur,bu konu ayrıca araştırılması gereken bir
konudur,yazarın bu konulara uzak materyalist düşünce dünyası olayı çok basite indirgeyip
kuranı hz.muhammedin eseri yapıyor,oysa hem içerik hemde dil ve uslup olarak kuran
hz.muhammedi aşar,o ayrı bir hazırlık ve sunum aşamasıdır.
Dinler konusunda Teolojik ve Materyalist yaklaşımın dışında her din tasavvuftan doğar
manasına gelebilecek birde EZOTERİK yaklaşım vardır.işte bu konu yani kuranın
kaynağı,islamın kökeni konusu ezoterik dinler tarihi yaklaşımıyla çözülebilir,binlerce yıldır
varlığını sürdüren ezoterik örgütler konusu dinlerin arka planıdır.İslam özelinde bu konu
HANİFLERE dayanır.
İslam alimlerine,ilahiyatçılarına göre hanifler hak dinin müjdecisi,islamın habercisi,hak dinin
ve peygamberinin gelişini önceden sezmiş,feraset sahibi-kalp gözü açık muvahhidler ve
yahut (siyere göre tevrat ve incilde işaret edilen) yahudi ve hristiyanlardan işittikleri yeni bir
hak dinin,son peygamberin geleceği haberiyle bekletiye girmiş ibadet ve tefekkürle meşgul
sufilerdir.
Ama konuyu biraz dikkatlice araştırıp bazı ipuçlarını uyanık bir zihinle değerlendirince
hanifler beklenti içindeki pasif dervişane bir topluluktan çok,
aktif yarı gizli bir EZOTERİK CEMİYETE benzemektedirler.
hanifler islamdan çok önce putperet müşriklikten yüz çevirmiş,arayış içinde
yahudilik,hristiyanlık,mecusiliğe girip bu dinlerle de tatmin olmamış,bu dinleri
araştırmış,kutsal kitaplarına vakıf olmuş mekkeli okur yazar önemli şahsiyetlerdir,örneğin
hz.mhammedin karısı haticenin amcası varaka bin nevfel,dönemin etkin hatiplerinden kuss
bin saide, en önemliside Ebdeleni’l-Lâhu bi’ş-Şi’ri’l-Kur’âne:
Yüce Allah şiir(imi) Kur’ân’la değiştirdi diyerek(düz yazı kuran metinlerini edebi şiirsel
metne dönüştüren)gizli adresi göteren ve ilginçtir en uzun yaşıyan(hz.muhammedden çok
sonra Hz. Osman’ın halifeliğinin sonlarına doğru hicri 35, 38 (m.665-669) yıllarında ölen) 7
askı(Muallakat'ul Seb'a) şairlerinden Lebîd b. Rabî‘a vd. meşhur 7 askı şairleri gibi.
bunlar ataları hz.ibrahim ve hz.ismailin dinini,yani tarihte varolduğunu düşündükleri
arapların kadim dinini diriltmeye çalışan hz.ibrahimin dininin izlerini,kalıntılarını bulma
amacıyla arabistanın değişik yerlerinde şam,hire,yemen ve benzeri dini merkezlere
araştırma gezileri yapmış bir hayli dini bilgi ve hz.ibrahimle ilgili bulduklarıyla geri
dönmüş,hira dağındaki (ibadet ve tefekkür için biraraya geldikleri söylenen)mağaralardaki
toplantılarına devam etmiş mekkelilerce hanif yada sabiiler(ibrahimci-tevhidçi)olarak
kendilerinden bahsedilen gizemli bir topluluktur,hz.muhammedde islamdan önce bu
topluluğa dahil(inisiye) olmuş,mekkeyle hira arasında mekik dokuyan yarı mecnun bir
derviştir ve bir süre sonra YÜCE TOPLULUK(hanifler yüksek meclisinin) çalışmaları
olgunluğa ulaşınca elçilik görevine başlıyacaktır.
"İSLAMİYET GERÇEĞİ haniflik yani ibrahimci(tevhitçi)sabiilik,kabe tarikatı,haceriler gibi
ezoterizmin konusuna giren ve talmud metinleri,doğu hristiyan(süryani,nasturi,monofizist)
ilahileri,gnostik kaynaklar,sabii kutsal kitapları gibi karşılaştırmalı dinler tarihinin alanına
giren konular aydınlığa kavuştukça anlaşılıcaktır.
Kuran ve Dinde yazar erdoğan aydının materyalist düşünce yapısı nedeniyle
çözümleyemeyip yanılgıya düştüğü tek konu işte bu kuranın kaynağı,islamın kökeni
konusudur.ama bu kitabın başarısına
zarar vermicek çok ayrı bir konudur,zaten kitap temelde kuranı irdeliyor,bence Türkiyede
yazılmış dine karşı düşünce eserleri arasında en başarılı temel eser, bir anlamda son
noktayı koyuyor diyebiliriz.tabi bu kitapla din ortadan kalkıcak değil ama dinin inanç-itikat
düzeyinden batıdaki gibi toplumsal gelenek,örf,adet düzeyine;törensel düzeye inmesini-ki
(zaten hemen hemen öyle-son dönem şekilci islamileşmeyi kaale almazsak) hızlandıracak
bir çalışma,önemle herkese tavsiye ederim.