E-Dergi

Konuyu tam olarak ortaya koyamıyor denilirken, nasıl bir konu beklendiğinin de önemi olduğunu düşünüyorum. Zira, Eyüp Sarıtaş'ın bu kitapla amaçladığı şey, Çin'de bugüne değin Hun araştırmalarının nasıl yapıldığı, ne gibi motivasyonlara sahip olduğunu vurgulamak ise bence gayet başarılı. Tek eleştirim, kitabın baskıdan önce kontrol edilmesi ve düzenlemesi ile ilgili olacak. Çok fazla basım hatası mevcut. Öyle ki bazı kelimelerin ne olduğunu, neyi ifade ettiğini tespit etmek bile imkansız hal alıyor.

Başarılı ve özverili bir çalışma; ancak ufak bir eleştiri olarak, GökTanrı'ya ilişkin 15-16 metin üzerinden 99 isimle karşılaştırma yapılırken çok fazla tekrara düşülmüş olduğunu belirtmek gerek. Allah 99 isminin tamamının anlamlarını kapsayacak nitelikte. Hakeza Gök Tanrı için de aynı denklem kurulmuş. Bununla birlikte, Gök Tanrıya ilişkin kaynaklarda geçen ifadeler, 99 isim kalıbına oturtulmak için bazı noktalarda çok geniş yorumlanmış.

Kitap güzel, yorucu değil. Konu hakkında çok fazla arkeolojik delil veya belge bulunmadığından, Troyalıların Türklüğü tartışması Ekrem hocanın bakış açısına kalmış durumda. Eski çağ tarihi konusunda uzman akademisyenlerden olmakla, popüler tarih üslubunu biraz fazla popüler yana kaydırmış olması bence kitabın eksikliklerinden. Biraz daha akademik yönü ağır basan yönleri olsaydı, daha tatmin edici olabilirdi. Birde bu tip kitaplara isim koyulurken yayın evlerinin dikkat göstermesi gerektiğini düşünüyorum. Troyalılar Türk değil bir Ön-Türk uygarlığı olabilir. Kaldı ki ilmi olarak tatmin edici deliller olmaksızın bu yönde hipotez kuran kitaplara bu tip başlıklar fazla iddialı olduğu gibi, insanı bir açıdan kitaba yakınlaştırırken, öbür açıdan epey bir soğutabilir de. Yine de konu hakkındaki veri kısıtlılığı nedeniyle, çok fazla detaya inmeden, bilgi sahibi olmak için okunabilecek bir kitap .

Kitap Aselsan mensubu mühendislerin cinayetinden daha çok, Türkiye'nin savunma sanayi sektöründe karşılaştığı zorluklara dikkat çeken bir kitap. Yalnız bu tip araştırmalar yapılırken, gazetecinin ideolojisini hissettirmeden biraz daha objektif bir üslup kullanması hem kitabın ulaşacağı kitle açısından, hem de bazı gerçeklerin üzerinin ideolojik kaygılarla pas geçilmesinin engellenmesi açısından mühimdir. Ne yazık ki içindeki çok kıymetli bilgilere rağmen biraz tarafgir olunmuş kitap yazılırken. Yine de okunmaya ve ders almaya kafi miktarda bilgi var içerisinde.

Cilt, baskı ve sayfa kalitesi çok iyi. Eserin olduğu gibi yani bir lügat olarak düzenlenmesi ve sözlük anlamlarının dışında Karahanlı Türkçesi ile ilgili bilgi veren kısımları ayrıca bir artı. Fiyatını hak ediyor. Kabalcı Yayınlarının baskı kalitesinin ne kadar iyi olduğunu göz önünde bulundurarak, her iki basımı bir teraziye koysak, sanırım ben yine bu yayın evinden çıkan baskıyı tercih ederdim.