E-Dergi

her cümlesinde insanı durup düşündürten ve "evet aslında hiç bu açıdan bakmamıştım" dedirten kitaptır. Gündelik yaşantının akışına bu denli kaptırdığımız dünyada, hem birçok şeyi sorgulatan hem de birçok şeyi farkedip görmeyi sağlayan ve bunu da mitoloji eliyle yapan eşsiz bir kitap.

Kitap genel olarak başarılı ancak bazı yerlerde sıkılmadım değil. Çünkü dili arada bir ağırlaşabiliyor. Bir de tamamen erkeklik üzerine bir kitap, ben daha çok kadını da kapsayacağını düşünmüştüm.
Bunlara karşılık Bourdieu, Foucault, Butler, Connell vs.. 'ın düşüncelerini de kapsaması önemliydi benim açımdan.
Kitap, erkeklerin kendilerine özgü bir dünyalarının olduğunu, bu alanda erkek olmayan yani öteki olan kadın, eşcinsel ve daha birçok kimliğin burada barınamayacağından tutun da erkek olmak için bir ritüel sayılan askerlik, evlenmek, iş sahibi olmak ve iyi bir geliri elde tutuyor olmaya kadar geçen eril değerleri anlatıyor ve bunun yanında da 40 küsür Türk erkeğiyle yaptığı görüşmeler yer alıyor.

Kitabı okurken kendinizi 1930'ların okul yatakhanelerinde, New York'un sokaklarında, barlarında buluyorsunuz. Bunların hepsini 13-14 yaşında bir çocuğun gözlerinden görmekse ayrı bir güzellik katıyor olaylara. Kitap çok akıcı ve ayrıca şunu da belirtmeliyim ki her sayfasını sırıtarak okudum.