E-Dergi

Osho'yu her okuduğumda, kurduğu her cümlenin doğruluğu ve cesareti beni kendine hayran bırakıyor. Bir kez daha büyülendim. O kadar çok beğendiğim ve çizdiğim yer var ki, içlerinden seçip buraya koymak çok ama çok zor bir iş benim için. Bu yüzden kitapta beni sarsan onlarca muhteşem sözü ve sarsıcı anlamlarını bırakıp Osho'nun bu kitapta Halil Cibran'ın "Ermiş" kitabını yorumladığından bahsedeceğim. Ermiş kitabını okumakla beraber müthiş etkilendiğim bir kitap olduğunu söyleyemem. Çünkü Cibran, Osho'nun açık ve alaycı anlatımının yanında anlamları kelimelerin içine ustalıkla gizleyen mütevazi bir yazar. Ama bu kitapla, Ermiş'i baştan yorumladığımı ve özümsediğimi söyleyebilirim..

Kitapta özellikle Duygularımızın sorumluluğunu üstlenmek, Empati, Kendimizle şefkatle bağ kurma ve Öfkeyi ifade etme bölümleri çok fazla şey kattı bana. İnsanların birbirleriyle böyle iletişim kurmaya çalıştığı bir dünya ne hoş olurdu diye düşündürdü ve iletişim kurarken yaptığım bir çok hatayı da farketmemi sağladı. Gerçekten çok şey katan bir kitap.

.
Tam 4 günde biten 687 sayfa. Elimden bırakamadığım ve bu kadar geç tanıştığım için pişman olduğum muhteşem bir eser Suç ve Ceza. Her ne kadar geç tanışmış olsam da, tatil günlerime denk geldiği için, kitaptan hiç kopmadan geniş bir zaman diliminde okumuş olmaktan da ayrıca mutluyum.

Arzu, alışkanlık, ilişki, aşk, evlilik, namus kavramları üzerine müthiş bir bakış açısına sahip bir adam: Krishnamurti. Kitap, yazarın 1900'lerdeki halkla söyleşilerinden derlenmiş. Altını çizdiğim, düşündüğüm, büyülendiğim, hak verdiğim o eşsiz cümleleri düşününce, bu kitabın değerini daha iyi anlıyorum. Çok değerli bir eser. Kesinlikle okunmalı

Kitaba gelirsek itfaiyecilerin yangın söndürdükleri değil, kitapları yakarak yangın çıkardıkları bir distopya var önümüzde. 1984 ve Cesur Yeni Dünya'daki gibi insanların düşünme ve sorgulama mekanizmalarını yok ederek insanlara sadece mutluluk verdiklerine inanan bir toplum düzeni örneği var yine. Ve bu kitap diğer iki kitaptan önce yazılıp, bir nevi öncülük etmiş diğer romanlara. Kitapta, itfaiyeci Montag ve küçük kız Clarisse arasındaki ikili dialoglara ve kızın özgünlüğüne hayran kaldığımı belirtmeliyim. (Ama ne yazıkki bu bölüm kısa sürdü) Montag'ın değişim süreci, kitapları keyifle yakarken bir süre sonra işini yapamaz hale gelip sorgulama süreci, olayın kurgusu gayet güzeldi. Bence çok güzel ve düşündüren bir kitap olmuş. Yine de bir 1984 ya da Cesur Yeni Dünya kadar sarsıcı bir roman beklememek lazım. Sonuç olarak bence güzel bir kitaptı, tavsiye ederim