E-Dergi

Eskiden mağdur edip unuttuğu kız ile bu sefer bir mahkeme jürisine üye olarak karşılaşan karakterimiz bir anlık hata ile kızın suçu olmadığı bir ölüm nedeniyle ceza almasına neden oluyor. Hatasını telafi etmek için uğraşırken ülkesinin yargı sistemini, sistemin çarklarında bulunan insanların karakterlerini, kendi vicdanlarını nasıl teselli ettiklerini, cezaevi şartlarını, toprakların yönetimini , yapmaya çalıştığı reformlara insanların bakış açılarını, Hristiyanlık dinini eleştirip dirilişini İncil ile gerçeklestirmesini okuyoruz.

Dönemin yapılarından özellikle eve dair giriş kapısından çatısına oda oda pencere pencere anlamlarını, faydalarını, kültürel ve yaşamsal köklerini konunun uzmanı isimden okuyoruz.

Maalesef elin parmaklarını geçmeyen örnekler üzerinden sahip çıkamadığımız gerçekleri üzülerek görüyoruz.

Kitap adından anlaşılacağı gibi Sabahattin Ali'nin başından geçen hukuki olaya dair belgelerin derlendiği bir çalışma.

Meşhur Atatürk'e hakaret davası ağırlıkta belgelerin içinde. Ama savunması bulunmayan tek suçlama bir balo etkinliğinde taciz ettiği kadın hakkında. Nihal Atsız'ı henüz okumadım ama dönemin şartlarına göre olsa da Sabahattin Ali için vatan haini demesi kafamda ona dair eksi çizdirdi hanesine. Mahkeme de onu haksız bularak cezalandırmış zaten.

Öleceğini anlayanan birinin hayatını sorgulamasını ve memnun kalmadığı kararları ile hayıflanmalarını okuyoruz.

Okuyanlar karakterin gözünden mevki ve makamın ne kadar önemsiz olduğunu, o zamandan bu zamana likayattan ziyade tanıdıklar ile işlerin yürüme uygulamasının değişmediğini, ölüme adım adım yaklaşırken çevremizin nasıl tenhalaştığını görebilir.

İdam cezasının kaldırılmasına yönelik yazılmış oldukça etkileyici bir eser. İki önsöz de içerik olarak güzel. Kitapta da belirtildiği gibi idam cezası kaldırılınca suçun düştüğü araştırmalar mevcut. Bana ilginç gelen işleyeceğin suçun cezasının ölüm olduğunu bile bile o suçu işlemek. Ne seni hayatından daha fazla cezbedebilir?