E-Dergi

40 yılını sağlık sektörüne adamış bir doktorun gerçek yaşamdan alarak anlattığı bir birinden ilginç, değişik öyküler. Feraye hocam, mesleğine aşık bir Jinekolog, muhteşem bir anne, sevgi dolu bir insan. Okuduğum her öyküde aman Allahım demeden geçemedim, dilerim bu kitabı çok fazla kişi okur, bu kitaptan etkilenmeyecek bir insanın olduğuna inanmıyorum. Kitabın ilk sayfalarında ki bölümde minik bir kızın elini tuttum, iletişim kurmak için.... soğuk ve ürkekti diye anlattı bölümü tekrar tekrar okudum. Boğazım düğümlendi. Hocam elinize, yüreğinize sağlık. Dilerim bir gün yollarımız kesişir de o sizin güzel ellerinizden öpüp tanışma fırsatımız olur.

Sanrı'dan sonra çok lezzetli gelmedi ama yine de güzel bir tıbbı gerilim. Ellerine yüreğine sağlık. Neffesiz okunacak bir kitap. Kargodan geldiği gün başladı ve bitti.

Çok çok beğendim. Dünyadan koparak okudum. Hayatını neye adamak işine mi? Kendinden vazgeçmek mi? Vicdan mı? Baba ve koca olmak mı? iş ile özeli küçük bir çizgi ile ayırmak lazım. Çok yoğun bir hafta sonu geçirdim, uykum geldiğinde bile aklım kitaptaydı.

Kitap kapağını görünce isme bakmadan kesin Kristin Hannan dedim. Klasik onun tarzı. Bu kitabı 12 yılda tamamlaması da oldukça ilginç. Eş, evlilik, çocuk, monotonlaşma, anne ve eş olup hayatı aileye adamayla ilgili. Güzeldi ama gerçek renkler kadar değil.

Baya bir sıkıcı, kitabın akışına kapılamadım. İlerlemiyor, her gün elime alıyorum, 10-15 sayfa okulunca bunalıyorum. Akıcılığı yok denebilir. 4 aydır sürünüyor. Konusu da kötü değil ama ben kitabın tadına varamadım.