E-Dergi

Yine bir Marquez klasiği. Ama anlatımsal olarak, içerik olarak ise biraz düşkırıklığı. Sanki "beni keşfedin artık" diyen yeni bir yazarın çığlığı varmış gibi hissettim. Oysa Marquez'in buna ihtiyacı yoktu..

Bazen "evet, ben de tam bunu söylemek istemiştim" diye geçirir insan içinden; Marquez böyle anlatıyor. Okurken yaşıyorsunuz adeta. Bence almış olduğu ödülü fazlasıyla haketmiş. keşke daha önce okusaymışım..

Kitabı yazarın da önerdiği gibi 2 şekilde okuyabilirsiniz:1 Sıradan bir öykü kitabı ya da 2 Olayların yorumlarını kurallara uydurup günlük yaşantının acımasızlığı ile birleştirerek. Fakat hangi şekilde olursa olsun zevkli, akıcı bir anlatımı var. Sıkmıyor, biraz tarih bilgisi ile, sürükleyici..

Şimdiye kadar okuduğum en müthiş kitaplardan biri. Her ne kadar zaman zaman doktorlara saldırsa da eski zaman tedavilerinin hala nasıl zavallı olabildiğini göstermesi açısından önemli. TARİH BOYUNCA İNSANA DOĞA KARŞISINDA DİZ ÇÖKTÜREN SALGINLARIN bizleri hala kekndimize getiremediğini göstermesi açısından da oldukça ilginç. Bazı bölümlerdeki(özellikle zamanımız hastalıkları için geçerli) önyargılı tutum dışında, alanındaki en kapsamlı ve bir solukta okunan kitap.

Bir kez daha etkilendiğimi ve büyülendiğimi söylemeliyim. Bir Soner Yalçın klasiği daha. Yorumcu bir arkadaşım yazmış "Biliyorduk; onaylandı" diye . Katılmamak mümkün değil, bildiklerinizi size kanıtlamak ancak bu kadar çarpıcı olabilir. Daha önce de benzer eleştirilerde bulunanlar olmuştu : "Çok fazla isim var " diye ancak bunu SY de itiraf ediyor ve ekliyor : "Yapacak bir şey yok, kalabalıklar işte!". Eline sağlık SY, yeni araştırmalarını bekliyoruz..