E-Dergi

Her ne kadar objeltif olmaya çalışsa da dönemin konulara tam ayrıntı bir şekilde inebildiği söylenemez. Ayrıca yaptığı birçok imla hatası da kitabın başarısına gölge düşürmüş.

Anton’la birlikte, dünyadan e harfi de kaybolmuştur. Perec’in kaybolmasına göz yumduğu e harfinin, Fransız işbirlikçiler tarafından Nazilere teslim edilen ve toplama kampında ölen annesini simgelediği rivayet ediliyor. Kitap bir anlamda gücünü de, belki içinde bu e nin bulunmamasından alıyor.

kitabı aldıysanız onu hemen bir çırpıda bitirmeyin,kitabı yavaş yavaş sindire sindire okuyun çünkü okumaya başlayınca hiç bitmesin isteyeceksiniz. Özellikle Doktor ile konuşan insanların diyaloglarına dikkat edin.Doktora söylediklerini size söylüyormuş gibi algılayın çok güzel bir kitap

Bir insan körlerin yapabildiklerini, hissettiklerini, yapamadıklarını bu kadar mı güzel betimleyebilir. Roman; kadın kahramanın ve ablasının ağızından anlatılıyor. Herikisinin de yaşadıkları ve hissettikleri o kadar yalın bir dille yazılmış ki romanın içinde kendinizi kaybediyorsunuz. Kadın kahramanımız 45 yaşında, 27 yaşında dul kalmış doğuştan kör. Erkek kahramanızı – tam olarak şövelye ruhlu – aşık olduğu kadına hiç bir zaman görmediği ve göremeyeceği renkleri o kadar güzel anlatıyor ki sizde okudukça o renklerin sesleri olduğunu düşünmeye başlıyorsunuz.

Uzun ihsan Efendi'nin yaşayamadığı olayları oğlunun yaşamasını istemesi.Kitapta tarihten tutun felsefeye kadar her konu alanında yazılar yazılmış. Bu yazılar insanı farklı iklimlere götürmeye yetiyor.Romanda yer alan kahramanların yaşamları yaşadıkları zaman dilimine gelene kadar,başlarından geçen olayları ve olay örgülerini yazar akıcı bir üslubla ele almış.İhsan Oktay Anar'ın kalemine sağlık...