Toplam yorum: 3.080.805
Bu ayki yorum: 483

E-Dergi

sergiran Tarafından Yapılan Yorumlar

09.06.2001

Eflatun'un "Devlet" adlı eserinde ortaya koyduğu anlayışı kopya ederek pekçok devlet çıkmıştır ortaya. Yaşayan devletlerde mutlaka bir payı var, diyesim geliyor Eflatun'un. Halefi olmaya çalışan devlet kurucularından hiçbiri ondaki dengeyi sağlayamadı.(Şairleri adamdan saymayarak devletine almama anlayışı için kızgın olsam da!)Devlete dair'in anlattığı bütün kurucular, siyasetleri aşırlıklar içinde olanından yumuşak yaklaşanına kadar net çizgide ele alınmış. Teokratik devlet anlayışı, Faşisti, Marksisti ve Yahudileştirme politikasının temsilcisi (Masonluk), devlet anlayışlarıyla, karşıtlıklarıyla sağlam bir yapıda aktarılmaya çalışılmış.
09.06.2001

Mizah yüklü bir meilletiz vesselam.Kavgacı yapımızla karışık pizza anlamını düşününce mizahımız kaybolur.Evet,kavgayla nasıl karıştırdığımızı çözecek bir araştırma yapılması gerekmekte. Hali hazırdaki mizahımızın yetkin bir örneğini sunan harika bir kitap. Aslında son zamanlarda bir tv programında yapılana benzer sorular var bu kitapta. Gülmeyi unutmamamız için Cem Yılmazlar yetmiyor.
09.06.2001

Şair mi, dramaturg mudur Shakespeare? Hangi tarafından tutsam, öbür tarafı kalır elimde.Bağışlasın da ben ona dramaturg diyeceğim.
Herkesin demeye dilim varmıyor; fakat çoğunluğun trajedi yazarı bildiği Shakespeare, şairdir de. Şairliği yazarlığından önde mi, geride mi tartışmaları süredursun, yüzyılardır çeşitli ülkelerin okullarında okutulmaktadır şiirleri. Burda esas olan şairliğinin sone tarzı ile anılması. Bir Batı edebiyatı nazım şekli olan sone, sanıldığı gibi 12+2 değil, 4+4+3+3 dizilişindedir. Ve bizdeki kafiye mecburiyetine mahkumdur. Shakespeare, bağışlasın beni, çoğalmalar çıkaran bir şiirin sahibi değildir. Sonelerinde hafif kırılmalar gözden kaçmaz. Romeo'nun serenatlarıdır sanki. Fakat o kadar.
08.06.2001

İnsan davranışlarında olumlu yönde değişiklik oluşturma amacıyla eserler yazan Cüceloğlu'nun Savaşçı'da bir öğretmeni (Arif Okurer) seçmesi manidar. Hayatı anlamsız bulan, özellikle mesleğinin mutsuzlaştırdığı bir insan Arif Okurer. (Bu arada isme bakın: ARİF:bilen, anlayan;OKURER:eh, artık! Ve öğretmen.)Bir program sonrasında ayak üstü bir çift laf ve buluşma.Terapi doktorluğu bir nevi.Arif Okurer anlatır, Doğan Bey dinler. Hayat sevilir, anlam kazanır her şey. Savaşı kazanmıştır öğretmen.Konuş, konuş, konuş... Ve gelip geçenlerin tavırlarını değerlendir! Bütün roman bu. Bu bir roman mı sahiden? Bu kadar okuru saran yanı neresidir dersiniz? Zafer var sonunda. Yapamadığımızı birilerinde görünce fena kasılırız ya, bol vurdulu filmlerde dayağı atan biz oluruz ya, işte böyle bir duygu.
08.06.2001

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Beş Şehir'inin ünü, altıncısını ve en son yedincisini doğurdu. Sivas'ın ardından Amasya'nın gelmesi'nin nedeni tarihî misyon yüklü bir şehri ele almak mı, dersiniz? Sanmam. Sivas'ta Ahmet Turan Alkan, Amasya'da Özkan Yalçın yaşadığı için sıralamaya dahil olmuş o şehirler. Türü ne nesir ne nazım kararında. Tasvir yedirilmiş satırlar ve silueti yükselen bir şehir.