E-Dergi

muhteşem muhibbi'nin muhteşem şiirlerini muhteşemce hazırlayamamış iskender bey. onun divan edebiyatına vukufiyetinden dolayı bu kitabı tercih ettim. ama koca bir hayal kırıklığı oldu. içindekiler bölümünde şiirler deyip geçmiş. bir şiiri bulmak için bütün sayfaları gözden geçirmek zorunda kaldım. kanımca muhibb'nin aşağıdaki şiirinin yer almadığı bir kitabı yırtıp atmak gerek. şimdiye kadar almamışsanız şanslısınız. almışsanız eğer buyrun bu şiiri burdan okuyun:

Celîs-i halvetim varım habîbim mâh-ı tâbânım
Enîsim mahremim varım güzeller şâhı sultânım

Hayâtım hâsılım ömrüm şarâb-ı Kevser’im Adn’im
Bahârım behcetim rûzum, nigârım verd-i handânım

Neşâtım işretim bezmim çerâğım neyyirim şem'im
Turunc ü nâr ü nârencim benim şem'-i şebistânım

Nebâtım sükkerim gencim cihân içinde bî-rencim
Azîzim Yûsuf’um varım gönül Mısr’ındaki hânım

Stanbul’um Karaman’ım diyâr-ı milket-i Rûm’um
Bedahşân’ım ve Kıpçak’ım ve bağdâ’ım Horasân’ım

Saçı varım kaşı yâyım gözü pür-fitne bîmârım
Ölürsem boynuna kanım meded hey nâ-Müslümân’ım

Kapında çünki meddâhım seni medh iderim dâim
Yürek pür-gam gözüm pür-nem Muhibb’îyem ve hoş hâlim

tavuk suyu olmuş. birinci kitabın verdiği gazla ancak okunabiliyor. üçüncüsünü merak ediyorum. inşallah tavuk suyunu suyu olmaz.

yine yürekten damıtılarak yazılmış bir eser. nilden gelen bir esinti. "rabbim katında bana bir ev yap" diyen asiye'nin inanç destanı. bundan dolayıdır ki inananlara Allah asiye'yi örnek gözteriyor.
EV imgesi çok güzel işlenmiş. şu ayeti giriş sayfasına yazıp, onun ışığında okunması tavsiye ederim: Allah, iman edenlere de Firavun'un karısını örnek verdi. Hani demişti ki: "Rabbim bana kendi katında, cennette bir ev yap; beni Firavun'dan ve onun yaptıklarından kurtar ve beni o zalimler topluluğundan da kurtar."

hatt-ı kur'aniyeyi muhafaza ile vazidar olanlar türkçe okunuşlu cevşen çıkarmaları hem de kur'an'ın bazı surelerini de aynı şekilde vermeleri pek ÇİRKİN kaçıyor. almaya değmez. zira piyasada bu şekilde bir sürü var.
insanların seviyelerini yükseltmeleri gerekirken maalesef yüksek değerleri aşağıya düşürüyorlar.

şimdiye kadar şemsle ilgili yazılan romanların hepsi birer fantezi olarak kalıyor bu kitabın yanında. olaya dışardan bakanların mevlana ve şemsi anlatması plastik bir tad bırakıyordu ağızda. işi bilen birisinin bu konuda yazması isabet olmuş. manaya ve edebiyata beraber doyuran böyle bir eseri yazdığı için sinan beyi alkışlamak gerekir vesselam.