E-Dergi

Okurken sıkmayan akıp giden bir kitap. Gençlik heyecanı, şehvet ve hastalık psikolojisinin güzel işlendiği bir kitap.

Yakup Kadri Karaosmanoğlu savaş yıllarında Anadolu'nun İstanbul ile batı ile ne kadar kopuk olduğunu, yoksulluğu, hastalığı, milli bilinç eksiksikliğini, cehalet ve sefaleti tüm detaylarıyla işlemiş. Tüm okulların kitaplığında olması gereken bir kitap.
Yetişkinler için ise o günleri iyi bir gözlemcinin gözünden görmek için kesinlikle okumak gerekir hele ki büyükşehir'den mecburen taşraya, mezraya yada fazla aktivite imkanı bulamayacağınız hayatın daha zor olduğu bir yere gittiyseniz okumanız şart.

Yazar 70'li yıllardan itibaren yanılmıyorsam 2012' ye kadar İstanbul'un siyasi, ekonomik ve toplumsal değişimini Konya Beyşehir'li mevlüt üzerinden oldukça detaylı bir şekilde anlatıyor. Köşeyi dönenler, dönemeyenler, hemşehricilik, sağ-sol çekişmesi, insanlar arası ilişkiler ana karakter mevlüt etrafında detayları ile işlenmiş.

İnsanın hayatında bir kez olsun okuması gereken bir kitap. Eğer biraz oblomov iseniz bazen 1 hafta evden çıkmıyor, işlerinizi erteliyor, kazıklanıyorsanız, bir yön bulmaya çalışıyor fakat bulamıyorsanız, içimizdeki yeteneği keşfedemeden yol yordam gösterilmeden birden orta yaşlı biri olarak bulduysanız kendinizi, kadınlara karşı şansınız dönmüyor fakat hayatınız boyunca unutmayıp keşke kaçırmasaydım dediğiniz 1-2 kişi varsa, sabahları saçınızı bile taramaya üşeniyorsanız, her gün öncekinin aynısı ve artık hiç bir şeyden eskisi kadar zevk almıyorsanız yani tutunamayan bir adamsanız kitap size bir tokat gibi gerçekleri çarpacak.
Bunların aksine işleri yolunda giden hareketli sevilen biriyseniz, çapkınsanız ve kurnaz biri iseniz bu kitap size bu kadar da olmaz diyeceğiniz bir kitap gelecek, sizi fazla etkilemeyecek güzel bir kitap olarak kalacak aklınızda.

Güzel kitap fakat oblomov ve suç ve ceza kitaplarından hemen sonra okuduğum için tam tadını alamadım diyebilirim. Zaten Rus klasiklerinden sonra insan hangi kitabı okursa okusun tadını tam alamaz.