E-Dergi

Tarih sevenlerin mutlaka okuması gereken bir Amin Maalouf eseri. Eser diliyle ve kurgusuyla sürüklerken, okuru diyardan diyara dolaştırıyor. Eser Granada, Kahire, Roma, İstanbul, Tunus sarmalında geçiyor. Baş karakterimiz Leo ya da Hasan tam bir gezgin. Yavuz Sultan Selim'le tanışıyor, Papa onu evlatlığı olarak himaye ediyor, ticaret yapıyor, zindanlara düşüyor, devletler arası uzlaşma yolları arıyor, elçilik ediyor, aşık oluyor, zengin oluyor, her şeyini bir anda kaybediyor, yeni diller öğreniyor, tarihin en çalkantılı dönemlerine Leo ile birlikte tanıklık ediyorsunuz. Yazarın tarihe olan hakimiyeti eserde oldukça göze çarpıyor. Genelde Avrupa edebiyatına özgü olan bu gezginlik teması bu seferde Amin Maalof'un "Afrikalı Leo" adlı eserinde vücut bulmuş. Özellikle tarih sevenler bu romanı mutlaka okumalı. Herkese iyi okumalar dilerim...

Muazzez İlmiye Çığ'ın "Sümerli Ludinggirra" adlı eserini okuduktan sonra, bu kitabı okumaya karar verdim. Zaten kendisinin hocası da bu dünyaca ünlü Sümerolog Kramermiş. Sümer tarihini, sanatını, günlük yaşamını, kültürünü merak edenler bu eseri mutlaka okumalılar. Tarihin en gelişmiş uygarlıklarından birini yakından tanımak oldukça keyifliydi.

Kürk Mantolu Madonna ile ilgili pek çok şey söylendi ve bu güzel roman hala güncelliğini koruyor. Yazar karakterlerin iç dünyasıyla birlikte bizim de duygu dünyamıza sızıyor ve içimizde Raif Efendiyi ya da Maria Puder'i tanıyormuş hissi uyandırıyor. Sanırım en çok alıntı paylaşılan kitap, uzun bir süre daha çok satanlar listesinden inmeyecek. Bununla birlikte Kuyucaklı Yusuf, İçimizdeki Şeytan da mutlaka okunması gereken eserlerinden. İyi okumalar dilerim...

Sevdiğim bir arkadaşım vasıtasıyla tanıştım Tahsin Yücel'le. Maalesef kitabını okuduktan bir süre sonra kendisini kaybettik. Tahsin Yücel'den okuduğum bu ilk romandı ve tek kelimeyle mükemmeldi. Devrimci ozan Rahmi Sönmez'in başından geçen trajikomik olaylarda yoğun bir eleştiri var aslında. Bazı kişilere sıkıcı gelebileceğini düşündüğüm bu kitap, Sol jargonu ve siyasi hareketini bilenlerin daha rahat okuyabileceği bir eser. Dili oldukça sürükleyici.Kesinlikle tavsiye ederim. Bundan sonra Tahsin Yücel'den "Yalan" adlı eseri okumayı düşünüyorum. Herkese keyifli okumalar.

New York Üçlemesi adlı kitabına nazaran daha sönük bulduğum bir Paul Auster romanı. Eser akıcı olmasına akıcı, ancak romanı bitirdikten sonra kitaba dair pek bir şey kalmadı aklımda. Hikayeyi anlatan kişi, olayları yaşayan adamın en yakın arkadaşı. Bu yetenekli yazarın başından geçen ilginç ve sürükleyici olaylar merak duygusunu canlı tutsa da, bana o kadar da bir şey katmadığı kanaatindeyim.