E-Dergi

Mill’e göre herhangi bir yönetim biçimi kendi özel şartlarının ürünü olduğundan, evrensel bir yönetim biçiminden bahsetmek mümkün değildir. Modern toplumda toplumsal ve siyasal güç artık orta sınıflara doğru kaymakta olduğundan, bu yeni dönemin yönetim sistemi de halkın katılımın dayanan çoğulcu bir yönetim olacaktır. Bu nedenle de demokrasi uygar bir toplumun kaçınılmaz olan yönetim sistemidir. Ancak demokrasiyi özgürlüğü korumaya yönelik işeyararlığı çerçevesinde araçsal rolüyle ele almaktadır.
Mill, demokrasinin nihai olarak halkın üstünlüğüne ve çoğunluğun yönetimine dayalı olduğunu kabul etmekte ancak bunun siyasetin temel ölçütü olmasına karşı çıkmaktadır. İktidar kitlelere doğru kaymakla beraber çoğunluğun kamuoyu gücü bireyler üzerinde tahakküme yol açmaktadır. Çoğunlukçu demokrasi anlayışını yanlış demokrasi olarak nitelendiren Mill için doğru demokrasi çoğunluğa karşı azınlıkların korunup güçlendirildiği çoğulcu demokrasi anlayışıdır.

L. Thuasne tarafından yazılan "Gentile Bellini et le Sultan Mohamet II" adlı eser 1907 yılında Ahmet Refik tarafından Türkçe'ye çevrilmiş, Önder Kaya tarafından bu eser günümüz dili ve alfabesine kazandırılmış. Hacim olarak oldukça küçük, altmış üç sayfa, Ahmet Refik'in çevirisini yaptığı kısım kırk sayfa kadar. Konuyla ilgili çok fazla malumat edinmek mümkün değil ama yine de önemli bir çalışma.

kaçık öğrenci, çılgın fizikçidir. daha lisede öğrenciyken kuzeninin davetiyesi aracılığıyla kendini hawking gibi dayıların yer aldığı konferansta bulur ve ilgisini daha da çekecek teoremlerin yaratıcıları ile kendini söyleşirken bulur. iptidai bir teorisyendir. fiziğin zamanın içerisinde yer alan bir döngüden ibaret olduğu savını destekler ve bu sebeple kozmonolojiyi de evrimselleşme kıstası ile ele alır. newton ve kuantum fiziğini deneysel örneklem manasında çığır açıcı bulurken, bu teoremlerin zaman ve uzay-denkleme uygulanamayışı konusunda eleştirir ve bunları çürütür. nihayetinde klasikçilere kendini fazla kaptırmayan bir tarafı vardır, özgün ve çalışkandır. üç beş yılda bir, bakın bakın size ne anlatacağım tadında meslektaşlarını önce kahkalara boğup yine ne saçmalıyor dedirtip sonra da dumura uğratan makaleler yayımlar.

1942'de çankırı'da doğdu. dilci ve edebiyatçı dehri dilçin'in oğludur. 1970'te dil ve tarih coğrafya fakültesi türk dili ve edebiyatı bölümü'nden mezun oldu. 1971-1981 yılları arasında aynı bölümde okutmanlık yaptı. 1981'de eski türk edebiyatı anabilim dalı'na asistan, 1996'da doçent, 2002'de profesör oldu. 1997-2003 yılları arasında boğaziçi üniversitesi'nde dersler verdi. ayrıca, 1961-1964 ve 1966-1981 yılları arasında türk dil kurumu'nda sözlük bilim ve uygulama kolu başkanlığı yaptı. 3 kasım 2013 tarihinde vefat etmiştir.

''savaş üzerine'' adlı eserini herkese tavsiye ederim. misal, sun tzu bu işin temeli, yani zeminidir. bu adamın yazdığı eser ise sun tzu'nun fikirlerinin bir adım daha önünde demeyeyim de, bir nebze daha geniş, update edilmiş hali gibi. taktik, strateji ve aldatma sanatına dair önemli bilgiler bulabilirsiniz. savaş alanında taktiğin, masa üzerinde statejiyi geniş şekilde ele alır. otorite kavramına dair de önemli bilgiler verir. bu bağlamda lenin'in bolşevik devriminde bundan etkilendiği apaçık şekilde görülmektedir. hitler ise otorite bağlamında olmasa da taktiksel mentalite olarak, yani muharebe alanındaki manevraları ile bundan etkilendiği görülüyor.