E-Dergi

Yazar her ne kadar Freud'u popülist olmakla suçlasa da kitabın adını da kendisi popüler olguları gözeterek vermiş. Öncelikle kitap daha çok Freud ve onun akımından gelenleri eleştiriyor. Bu bakımdan Freud'a bir reddiye niteliğinde düşünmek daha doğru olur. Ayrıca kitap boyunca göz ardı edilen bazı şeyler var. Bunlardan en önemlisi bir şeyi son dönem pozitivist yöntemlerle tespit edemiyor olmak o şeyin yokluğuna kanıt olmaz. Nitekim kitapta bahsi geçen ve reddedilen bazı hastalıklar sonradan nörobiyokimyasallar üzerinden kanıtlandı. Bu yüzden ya Freud'a reddiye ya da psikiyatrinin tıp içindeki sınıflandırması ve sınırlılıkları üzerine bir kitap olarak gösterilseydi daha doğru olurdu. Bu haliyle bence gereğinden fazla keskin bir düşünceye sahip. Yazarın diğer kitaplarını çok daha başarılı bulduğum için onları almanızı tavsiye ederim.

Sadece mekan algısı üzerine değil, onunla birlikte pek çok duyu üzerine de bilgiler sunan, oldukça başarılı bir çalışma. Nöroloji ile ilgilenenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap. Ancak popüler seviyede okumakla yetiniyorsanız biraz ağır kalabilir. Bu yüzden bu kitapla birlikte konuya temel oluşturabilecek kitapları da okursanız bu kitaptan daha çok faydalanabilirsiniz.

Yazarın sağ-sol beyin ayrımı konunda çalışan ilk kişilerden biri olması sebebiyle zaten belli bir öneme sahip bir kitap. Ayrıca kitabın dilinin akıcı, anlaşılır olması ve aynı zamanda nöroloji hakkında genel kültür seviyesinde bilgileri de içermesi kitabın değerini artırmış. Nörolojiye meraklı olanlara tavsiye ederim.

Kitabın yazılmasının ardından konu hakkında çok fazla şey yazıldığı için kitaptaki düşünceleri biraz eskimiş ya da basit gibi bir hisse kapılıyorsunuz. Ama bu durum kitabı kesinlikle değersiz bir hale getirmemiştir. Bu bağlamda kitabı tavsiye edip etmemek konusunda nötr kalabilirsiniz. Çünkü okuyan kişinin bilgi birikimine göre farklı değer taşıyabilecek bir kitap. Ayrıca çevirenin başa yazdığı ayrıntılı yazı ise çevirmenin ne kadar özenli çalıştığını göstermektedir. Sadece çevirmen olarak değil, konuyu özümsemiş ve üzerine düşünmüş biri olarak çevirme esnasında sebep olabilecek anlam kayıplarını en üst seviyede engellediğini o yazıdan anlayabiliyorsunuz.

Her ne kadar sistematik bir değerlendirme kitabı olmasa da işlenen konuların seçimindeki beceri ve bu konuların tartışılma biçimi kitabı değerli kılmak için yeterli olmuş. Ayrıca her ne kadar konuların işlenişi konuşma tarzında ilerlese de teorik sistematiğe uygun seyretmesi dikkatli bir okuyucu için oldukça değerli bir özelliktir. İçerikteki konu başlıklarına meraklı kişiler için oldukça başarılı bir başlangıç kitabı olmuş.