E-Dergi

Nefesim daraldı, göğüs kafesim dar geliyor. Biraz önce bitirdim kitabı...
Nasıl bir etki, nasıl bir etkileyicilik... İnsanın ruhuna incecik iğnelerle işliyor sanki hikayeyi Sabahattin Ali. Nefis bir roman, muazzam bir anlatımla önce aşkın ve sonra hayata dair bir çok hissin psikolojik tercümesini yapıyor ve bunu gerçekten müthiş bir şekilde başarıyor. Kesinlikle okumalısınız.

Kırık Bej'in ardından çizgisini bozmadan devam etmiş yazmaya Kazım Baran Yılmaz. İlk görülen farklılık bu kez düz yazılar da girmiş bu yoğun, farklı, melankolik ve oldukça özgün anlatıma. Yine farklı bir tarz, yine beklenmedik kelimeler ve cümlelerle dolu bir kitap. Zaman zaman yazarla aynı frekansta olamama sorunu yaşadığımı söylemeliyim, yani o şiirin hissiyatına bir türlü ortak olamıyorsunuz okurken. Onun dışında kesinlikle tadına bakmanız gereken bir eser.

Benim için çok özel bir kitap. İçinde güzel hikayeler bulunduruyor ve son bölümde yazarın, kitabın basımı için neden bunca zaman beklediğini çarpıcı bir dille anlattığı kısım var. Eylül; güzeldir...

Kitap hediye olarak geldi, baskısı ve kapağı ilk bakışta oldukça ilgi çekici ve insanı okumaya heveslendiriyor. Konu beklendiği gibi kişisel gelişim değil, ülkemize ve kültürümüze uzak olan uzmanlık sektörü ve bu sektörde nasıl yer alınabileceği. Televizyon şovları, bloglar, seanslar, seminerler gibi bizim memlekette pek de önemsenmeyen işler hakkındaki bilgilerde bu nedenle havada kalıyor. Neyse, iki kelime öğrendiysek kardır diyor ve hediye olarak gönderen kitapyurdu.com'a teşekkür ederek kitabın kapağını tekrar açılmamak üzere kapatıyoruz.

İran devrimine ait birkaç farklı bilgi bulabilmek için satın almıştım. Yazarın görüşlerini ve kendisini tanıdığım için fazla bir beklentim yoktu ve sonuç da öyle oldu. Kitabın altı sayfasının basılmamış olduğunu ve çok eski bir baskı olduğunu da söylemeliyim.