E-Dergi

yeni baba adayıyım. doğumdan sonraki ilk günlerin çok zor olacağını düşünüyordum, bu kitabı okuyunca çok rahatladım, birçok şey kafamda büyüttüğüm kadar zor olmayacak heralde. kitaptan çok faydalı ve orijinal bilgiler öğrendim. kitabın ebatları ve kapağı da çok enteresan ve değişik. yeni baba adaylarına ve yeni baba olmuşlara kesinlikle tavsiye ediyorum. ancak bir durum var ki yazmadan geçemeyeceğim; kitabı çeviren ya da dizgiye hazırlayan basım evi Türkçe'deki "de" bağlacından ve "ki" bağlacından habersizler heralde. hemen hemen kitabın başından sonuna kadar bağlaçlar yanlış kullanılmış, hiç ayrı yazılmamış, bundan ayrı olarak da çok fazla yazım hatası var...

ilkokul 5. sınıfta okuduğum ve okuma alışkanlığıma çok olumlu katkısı olan, akıcı, heyecanlı, sürükleyici ve gerçekten çok güzel bir romandır. ilköğretim çağındaki çocuklara rahatlıkla hediye edilebilir...

Kılıç Yarası Gibi, hayatımda en çok sıkılarak okuduğum kitaptır. Hiçbir kitaptan bugüne kadar bu kitap kadar sıkılmamıştım. İnat ettim ve sonuna kadar okudum ama bu tahminen bir ayımı aldı. Osmanlı'nın son döneminde geçen bu aşk hikayesinde tarihi sapıtmaların yanısıra gereksiz bir sürü tasvirler yer alıyor. Kitabın aralarından bazı sayfaları yırtıp atıp tekrar okusak kitap özelliğinden hiçbir şey kaybetmez, yine bütün olaylar rahatlıkla anlaşılabilir. Ahmet Altan'ın okuduğum ilk romanıdır bu ve bir daha Ahmet Altan okumayı düşünmüyorum.

Yeni evlenecek çiftlerin mutlaka bu kitabı okumalarını tavsiye ediyorum. Bu kitap sayesinde çok kolay bir şekilde eşinizin daha çok hoşuna gidecek şekilde davranmayı öğrenebilirsiniz ve aynı zamanda eşinizin karakterini daha iyi çözebilirsiniz diye düşünüyorum.

Yıllardır Mevlana'yla ilgili bir kitap okumak istiyordum. Mevlana'nın doğumunun 800. yılı münasebetiyle bu kitaptan başladım ve çok doğru bir tercih yaptığımı fark ettim. Gerçi Hz. Mevlana ile ilgili hangi kitap olsa mutlaka okunmaya değerdir ancak Vehbi Vakkasoğlu'nun dili gerçekten çok akıcı.
Bu kitap sayesinde gerçek aşkın, gerçek sevginin ne olduğunu daha iyi anlıyor insan. Mevlana denizinde damlalar yudumlamanın ne kadar lezzetli olduğunu idrak ettim doğrusu. Sanki her sözü bir şiir tadında Hz. Mevlana'nın. Kitapta en çok etkilendiğim kısım şu oldu: Hz. Mevlana'nın ömür boyu gece yatakta giymek için bir geceliği veya pijama tarzı bir kıyafeti hiç olmamış, yorgun düştüğünde bir kenarda oturduğu yerden kestirirmiş sadece. Geriye kalan bütün vakitlerini ibadetle geçirmiş. Bu nasıl bir yaşamdır, ne büyük bir iradedir. Herkesin bu kitap veya buna benzer Hz. Mevlana'yı anlatan en az 3 kitabı okuması gerekiyor diye düşünüyorum. Bu sayede toplumda ne kavga kalır, ne haset, ne fitne, ne kalp kırma ne de kıskançlık.