Kitabı dün gece bitirdim. Daha önce de başka yazarlardan Fatih Sultan Mehmed'i okumuştum, ama tadı bu kadar damağımda kalmamıştı. Yazar çok güzel yerlerde TAM DA ÜSTÜNE BASTIN AYAĞINI ÇEK dedirten yerlere öyle güzel değinmiş ki, teşekkür etmeden geçemeyeceğim.. Mustafa Armağan'ı ilk kez okudum, ancak diğer kitaplarını da alıp okumayı düşünüyorum. Kitaptan çok hoşuma giden bir kısımdan alıntı yapmadan da edemeyeceğim;
Madde bir; Fatih, İstanbul'u fethetmemişti, Fatih Konstantiniyye'yi fethetmişti. Allah kimseye İsanbul'un fethini nasib etmesin.
Madde iki; Fatih; İstanbul'u 1453'te değil, 857'de fethetmiştir. Başka bir deyişle O, Peygamber Efendimiz'in Mekke'den Medine'ye hicretinden tam 857 yıl sonra giriyordu İstanbul'a...
Madde üç; Okuduğumuz tarih kitaplarında Fatih'in tahta geçer geçmez bir yaşındaki kardeşi Şehzade Ahmed'i boğdurduğu yazılıdır, değil mi? Bu yüzden bir çok kimse "Kanunnamde'deki" "kardeş katili" ni sözümona emreden maddenin yazarı ve uygulayıcısı olduğuna inanır Fatih'in. Şayet bu kadar önem verilen bir "kanun" idiyse bu neden aslını bulamıyorlar? ...
Daha nice bilinmeyen / yanlış bilinen gerçekleri yazmış yazar.
Teşekkür ederim ve bu kitabı herkesin okumasını tavsiye ederim. 4 4lük bir eser..