Toplam yorum: 3.082.320
Bu ayki yorum: 2.000

E-Dergi

tan0006 Tarafından Yapılan Yorumlar

13.03.2007

Osman Fahir Seden, Yeşilçam'ın güçlendiği ve gücünün doruğunda olduğu dönemlerin yönetmenlerinden. Bu dönemin bir yönetmeni olarak Seden'in dram, güldürü, polisiye ve müzikal gibi birbirinden farklı, çok sayıda filmi bulunuyor. Pınar Tınaz Gürmen'in bu kitabı da, bir yerde Seden'in biyografisi ve sinematografisi niteliğinde. Kitap, Seden ailesinin Türkiye sinemasına yaptığı katkılardan başlayarak bu aileden bir isim olan Osman F. Seden'in kısa biyografisine, yönetmenliğe geçişine ve daha sonra çektiği filmlere yer veriyor. Son olarak Seden'in filmografisine yer veren kitap, Türkiye sinemasının yakın tarihi hakkında bilgi edinmek isteyenlere önerilir.
13.03.2007

Dr. Christine Page'in 'Sağlıkta Yeni Ufuklar' isimli bu kitabının alt başlığı 'İnsanı Bütünüyle İyileştirmek'. Page, genel tıp anlayışından farklı olarak, sağlığı beden-zihin-ruh üçlüsü çerçevesinde değerlendiriyor. Dolayısıyla bu anlayış, mistik unsurları da tıp anlayışının merkezine koyuyor. Kitabın sunduğu asıl fikir, vücudun gözle görülmeyen anatomik yapısının sahip olduğu "çakralar"ın hastalıklar, patoloji ve ruhun gelişimi ile olan ilişkisi şeklinde özetlenebilir. Dolayısıyla kitap, yazarının bu mistik bakışı ve bundan kaynaklı ezoterik önerileriyle, modern bireyin hastalıklarının bütünüyle ortadan kaldırılabileceğini savunuyor.
13.03.2007

'Aşkın İki Yüzü', Barbara Streisand'ın hem yönetip hem de oynadığı bir aşk filmiydi. H. Zeynep Altan'ın aynı isimli bu kitabı ise, aşkı psikanalitik açıdan analiz etmeye dayanan ve bunu yaparken de argümanlarını Streisand'ın söz konusu filmi üzerine inşa eden bir çalışma. Fakat kitap, sadece bilimsel bir analizden ibaret olmayıp, olabildiğince aşkı tanımlamaya çalışan ve günümüz aşk anlayışını da eleştiren özellikler de barındırıyor. Aşk ne kadar anlatılırsa anlatılsın sonu gelmeyen, bir duygu, bir durum. Altan'ın çalışması için de böyle bir şey söylenebilir. Dolayısıyla kitap, aşk konusunu okumaya ve bunu sinema perdesi üzerinden somutlaştırmaya çalışanlara hitap edecek nitelikte.
13.03.2007

'Leningrad Madonnaları'nın yazarı Debra Dean uzun yıllar New York Tiyatrosu'nda oyunculuk yaptı. Yayımlandığı zaman ilgi çekmiş olan bu kitap, yazarın ilk romanıydı. Romandaki anlatım, geçmişin Sovyetler Birliği ile bugünün Amerika'sı arasında gidip gelir. Bu da, romanın Amerika'da yaşayan kahramanı Marina'nın, gençliğinin Leningrad'ına dair anımsamaları üzerinden oluşturulur. 2. Dünya Savaşı sırasındaki Leningrad, Alman ordusu tarafından yerle bir edilmiştir. Bu dönemde Hermitage Müzesi'nde tur rehberi olarak çalışan Marina ve iş arkadaşlarına müzedeki sanat eserlerini saklamaları söylenir. Marina, Leningrad bombalanırken, savaşın acısından kurtulmak için sakladığı bu resimlere sığınır. Marina'nın bu kaçış isteği, savaş bittikten sonraki yaşlılık dönemlerinde de kendisini bulacaktır. Ve bu kaçışı sağlayacak olan da, yine bu resimler olacaktır.
13.03.2007

Bilindiği gibi, sınıf bilinci Marksizm'e ilişkin bir kavram. Bu hem temel bir kavram, hem de Marksizm'in devrim kuramının temel taşlarından biri. Fakat Marksizm'in bu konuda söyledikleri belli ölçülerde belirsiz, bazı açılardan eksik veya karmaşık olarak nitelenebilir. İlker Belek'in bu kitabı da bu karmaşıklığı gidermek adına, sadece sınıf bilincine odaklanan bir çalışma. Belek, Marksist klasiklerde, sınıf bilinciyle ilgili değerlendirmeleri ve bu konudaki güncel Marksist literatürdeki tartışmaları okuyucuya sunuyor. Kitabının ilk bölümünde yapı, özne, sınıf ve bilinç gibi konuları Marksist düşünüşün önemli aktörlerinin fikirleri çerçevesinde ele alınıyor. İkinci bölüm bu temel çerçevenin genişletilmesi şeklinde düşünülebilir. Kitabın en ilgi çekici bölümü diyebileceğimiz üçüncü bölümünde de, sınıf bilincinin Türkiye açısından kapsamlı bir değerlendirmesi yapılıyor.