E-Dergi

Müthiş bir toplum eleştirisi. Düzenbazlığın, hilenin, fırsatçılığın prim yaptığı; çıkar için alçalmanın makbul olduğu; tüm bunlara inancın dayanak oluşturulduğu ve cehaletin yüceltildiği bir toplumu yarattığı karakterlerinin yöresel diliyle anlatıyor Kemal Tahir. Kitabının finalinde de bozuk düzene biçim vermeye çabalayan idealistleri, içinde yaşadıkları toplumun gerçeklerini kavramaya çağırıyor.

Afrika üçlemesinin son kitabında daha çok İgbo kültürünün inanç boyutunu işleyen Achebe içten içe batının üstünlüğünü kabul eden ancak gururları nedeni ile ona boyun eğmek istemeyen bir toplumu yarattığı rahip Ezeulu karakterinin şahsında, batının yerel halk için olan düşüncelerini de İngiliz sömürge yönetiminin başındaki Winterbottom karakteri ile romanlaştırmış. İnanca bağlı katı kuralların bir toplumu olumsuz yönde etkileyişini ve bu olumsuzlukları fırsata çeviren misyonerlerin yerel halkın inancını yavaş yavaş asimile etmesini de romanına konu etmiş.

Afrika üçlemesinin ikinci kitabında Achebe beyaz adamdan nefret eden ancak ona benzemeye çabalayan igboların çelişkisini kendi yerel kültürü ile Avrupada almış olduğu eğitim nedeniyle arafta kalan idealist bir igbonun yaşamı üzerinden kısa ve yalın olarak net bir şekilde anlatıyor.Kültürün insan üzerindeki etkisi ve kuşak çatışmaları temelinde şekillenen kitap vermek istediği mesajı sade üslubu ile okuyucuyu yormadan verebilme başarısını gösteriyor.

Dünyaya sadece yaşayıp gitmek için gelmediğimizi, geçmişte yaşanan başka hayatların yaşamımıza etki ettiğini ve yaptığımız eylemlerin de gelecekte başka yaşamları şekillendirdiğine vurgu yapan, birbiri ile bağlantılı farklı yıllarda geçen altı hikayeden oluşan kitapta yazar herbir hikayenin kendinden sonraki hikayeye olan etkisini farklı bir kurgu ile anlatıyor.Okunması zor bir kitap olsa da bitirdikten sonra üzerinde çokça düşünülmesi gerektiği görüşündeyim. Özellikle her hikayede karşımıza çıkan sömürü ve ötekileştirme sorunlarına karşı çözümün umut ve mücadelede olduğu, insanlığın kendi başına açmış olduğu sorunların ancak kendisi tarafından çözülebileceği yoksa yok olmanın kaçınılmaz olacağı mesajı insanlık tarihinin özeti olmuş.Kesinlikle okunmalı.

"Tercih" kelimesi ile insan iradesinin vurgulandığı, günlük yaşamda eylemlerimizin ne kadarının irademizle gerçekleştirildiğini sorgulatan, tercih - yaptırım çatışmasına göndermeler yapan kısa ve etkili bir hikaye.