E-Dergi

Vedat Türkali bu eserinde, çocukluğunun Samsun'unu, ilk gençlik yıllarını sade duru bir Türkçeyle ve kendine has biçemiyle anlatıyor. Vedat Türkali'nin siyasî düşüncelerinin oluşumu, siyasî yargılanmaları, TKP ile ilişkileri çok güzel anlatılmış. Yalnız uzunca ömrünün çok kısa bir bölümünü anlatmış. Biraz daha uzun olabilirdi. O dönemi anlamak isteyenler için bir başucu kitabı herkese tavsiye edilir.

Kitabın içinde birbirinden sıcak öyküler var. Vüs'at Bener, Sait Faik'ten sonra bence modern hikâyeciliğimizin en iyi temsilcisi, kitap ayrıyeten özel baskılı ve uygun fiyata olduğu için daha da önemli, hikâye sevenler bu özel baskılı, sayılı ürünü kaçırmasın.

Hârika bir eser, Ara Gülerin fotoğrafları ve Turhan Selçuk'un çizimleriyle muhteşem olmuş. O dönemdeki sokak çocuklarıyla bugünküler arasında hiçbir fark yok. Eser dün, bugün, yarın kısacası her zaman güncelliğini koruyor. Keşke şartlar değişse çocuklar bu durumdan kurtulsa da bizde bu kitabı tarih kitabı gibi eskiden bu şartlarda yaşıyorlarmış diyerek okusaydık ama ne yazık ki bugün için böyle bir durum söz konusu değil.

Vedat Türkali'nin okuduğum ikinci romanı, bu eserinde usta: İdam mahkûmu olan hapisteki oğlunu kurtarmaya çalışan, eskiden arkadaşlarını satıp hapisten kurtulan dönek bir devrimcinin gözüyle, TKP'nin gayrıresmî tarihini anlatmış. Bence “Güven”den önce okunması gereken bir başyapıt. Sonu oldukça etkili, Bu eserdeki TKP ile ilgili olayları araştırdığımızda Vedat Türkali'nin bizzat gerçek tarihî olayları anlattığını o eşsiz şiirsel biçemiyle okumak çok güzel.

Kurtuluş Savaşı zamanındaki anadolu halkının durumunu anlatan en iyi eserlerden biri, roman bir anı/hâtırat türünde kaleme alınmış gibi, anadoludaki halkın cahilliği insanların bencilliğini, bunun sorumlusununda Türk aydını olduğu gerçeğini anlatan en iyi romanlardan biri. Yazar bu eserinde tek kolu olmayan eski bir subayın gözüyle gerçekleri çok güzel anlatmış.