E-Dergi

Cahit Zarifoğlu'nun okuduğum ilk kitabı. Şiirlerini anlamakta biraz zorlandım. Belki de şairin yaşadıklarını, geçmişini çok iyi bilmediğim için böyle oldu, bilemiyorum. Ama bence anlaşılması çok zor şiirler. Okuması zevkli olabilir ama her satırın anlamını bilmek isterdim okuduğumda.

Ali Biçim'i Just Pide'den beri takip ediyorum. Yaptığı işleri de merakla izliyorum. Show dünyasında hak ettiği yerde olmadığını düşünüyorum. Onu ekranlarda daha sık görmeliyiz. Gerçekten de zekasına ve özgüvenine hayran olduğum birisi. Kitabı ilk başlarda kendi yaşam hikayesi ve show dünyasına adım atışıyla ilgili ancak daha sonra kitap farklılaşıyor ve ilginç bilgiler açığa çıkıyor. Bu ilginç bilgilerin gerçek mi kurgu mu olduğuna tam olarak emin değilim. Eğlenceli, dili akıcı, üslubu güzel bir kitap olmuş. Ali Biçim'le tanışmak isteyenlerin ve Ali Biçim'i sevenlerin okuması gereken bir kitap diyebilirim.

İçten, hüzünlü, gerçekçi ve etkileyici bir kitaptı. Kitabın kurgusunun gerçek hayattan alınma olduğunu düşünüyorum. Olaylar, kurgu, karakterler muazzamdı. Ama hepsinden önemlisi yazarın dili; Türkçeyi kullanışı, kelimeleri şaşırtıcı bir şekilde evirip çevirmesi ve vermek istediğini bazen mizahi bazen de hüzünlü yollardan vermesi gerçekten hayranlık uyandırıcıydı. Öyle ki kitabı bitirdikten hemen sonra yazarı araştırmaya başladım. Günümüzde popüler olan birçok yazar Silvan Alpoğuz'un eline su dökemez bence. Kitabı okurken yeri gelecek gülecek yeri gelecek ağlayacaksınız ama bitirdiğinizde ve kitabın şaşırtıcı sonunu okuduğunuzda aklınızda kaliteli bir roman kalacak. Herkese ısrarla tavsiye ediyorum. Yazarın çıkacak kitaplarını da iple çekiyorum.

Stefan Zweig'ın Satranç kitabından sonra okuduğum ikinci eseriydi. Satranç kitabı gibi bu kitap da gayet etkileyiciydi. Yazarın dili kullanışı, tasvirleri, cümle kurgusu olağanüstü. Kısacık kitaplarda bu etkiyi bırakabilmek pek kolay değil. Yazarın kitaplarının bir sayfası normal bir kitabın on sayfasına değer diye düşünüyorum. Yazarın diğer kitaplarını da çok merak ettiğimi söylemeliyim.

Mimar Sinan gerçek bir usta, gerçek bir deha ve en önemlisi de gerçek bir aşık. Mihrimah'a duyduğu aşk sayesinde o kadar güzel eserler yapmış ki. Mihrimah'a kavuşamasa bile ona olan aşkı dünya döndükçe var olacak şaheserler inşa etmesine yaramış. Özellikle kitabın sonu gerçekten çok güzel. Aslında Sinan ve Mihrimah'ın hikayesini herkes kadar ben de biliyordum ama Mürvet Sarıyıldız'ın akıcı kaleminden okumak güzeldi doğrusu.