Toplam yorum: 3.080.622
Bu ayki yorum: 300

E-Dergi

DarkSense Tarafından Yapılan Yorumlar

28.07.2005

Eser 101 kudsi Hadisden meydana geliyor. İbn Arabi'ye göre Ayet-i Kelimelerin ve kudsi Hadislerin okudnduğunda ilk akıla gelen anlamları olan zahiri anlamları olduğu gibi batıni anlamları da mevcuttur. Bunu her okuyan idrak edemez. Bu görüşler çerçevesinde, eserde İbn Arabi iyi bilinen bir kudsi Hadisin batıni yorumunu yapmıştır. Bu yorum kitabın ilk bölümünü oluşturmaktadır ve oldukça ilginçtir. Kitabın geri kalan bölümünde açıklama olmaksızın çeşitli şahsiyetlerden rivayet edilen 101 tane kudsi Hadis mevcuttur.İbn Arabi keşke 101 tane kudsi Hadisin tamamının yorumlasaydı. Çoğu ortodoks İslam aliminin eleştirsine maruz kalan İbn Arabi, İslam dinin Kuran'dan sonraki en önemli irfan kaynağı olan hadislere ve bu bağlamda Sünnet'e ne kadar çok itibar gösterdiğini bu kitapla anlayabilirsiniz. İbn Arabi'deki "Nur-u Muhammediyye" kavramı bu kitaptada kendini göstermekte. Tek kelimeyle şunu söyleyebiliriz: Hz. Peygamberden sonra gelmiş belkide en büyük İslam alimi. Kitabı herkese tavsiye ederim...
27.07.2005

Bu Eser Fütuhatül Mekkiye'nin ilgili bölümlerinden oluşuyor. Eserin kendisi gibi önsözüde gerçekten çok önemli. Bu eserin önsözü sanki İbn Arabi'nin düşüncelerinin özeti niteliğinde. Eserin içeriğine gelindiğinde; bugüne kadar islam alimleri tarıfından çok tartışılmış olan Marifet kavramı işlenmiş ve Marifet bilindiği üzere tasavvufun (Diğerleri: Şeriat,Tarikat ve Münacat) dört yolundan biridir. Bu kavramın sonrasında da Hikmet kavramı işlenmiş ve son olarak bu kavramlar çerçevesinde Hz. İsa'nın mucizelerinin nasıl gerçekleştiğini anlatan "İsevi İlim" açıklanmıştır. Okuduğum İbn Arabi kitapları içerisinde en ilginçlerinden biri. Bilgelik dolu bir eser. Bu konularla ilgilenen herkesin okumasını tavsiye ederim.
27.07.2005

Eser iki bölümden oluşuyor. ilk bölüm Azeri bir ailenin din tercihi konusunda Tolstoy'a danışmak amacıyla yazdığı mektuptan ve Tolstoy'un bu mektuba vermiş olduğu cevaptan oluşuyor. Diğer kitaplarından bildiğim kadarıyla Kendisi gelekneklerine bağlı bir hristyan olan Tolstoy'un bu düşüncelere sahip olması, bende biraz kuşku uyandırdı,bana kitaptakiler biraz propaganda gibi geldi. Olmayabilirde İlerlemiş yaşlarında Tolstoy Müslümanlığa inanmış olabilir. Zaten yaşlılığında yazdığı konular genellikle güzel ahlaklılık üzerine. Umarım propaganda değildir. Elbetteki böyle büyük bir yazarın Müslümanlığa inanması Müslümanları mutlu eder. Kitabın ikici bölümü aslında kendi başına bir kitap olan "İtiraflarım". Bu bölüm Tolstoy'un son zamanlarınaki fikirlerinden oluşuyor. Bunu okuyan okuyucular Tolstoy'un müslüman olup olmadığına daha iyi karar verebilirler. Bence bahsedildiği kadar sansasyonel bir kitap değil. Ancak merak edenler tabiki okuyabilir.
23.07.2005

Aslında kitap iki farklı eserin birleşiminden oluşuyor. Her iki eser değerli bilgiler içeriyor fakat çevirileri iyi değil.İlk baskısının 1992 yılında olduğunu göz önünde bulundursak bile çok fazla osmanlıca kelime içeriyor.Eserlerin redaksiyonunun tekrar yapılması gerektiği kanaatindeyim.Kitabın İlk bölümü olan "Vahdet-i vücud" eserinde bu görüşün tarihsel gelişimini açıklıyor ve bunun islam tasavvufundaki yerini irdeliyor. Batılı düşünürlerin bu konudaki eksik bilgilerini açıklıyor. Bu eser güzel olmakla birlikte çok dağınık bir şekilde işlenmiş. Kitabın ikinci bölümü olan "İbn Arabi'yi niçin severim" eseri değerli bir eser olmakla birlikte İbn Arabiden aforizmalar niteliğinde.Dikkati bir gözlemci olduğumdan dolayı bazı dikkatimi çeken noktaları söylemeden geçemiyecem. Öncelikle İki yazarda Osmanlı dönemine ait yazarlar. Olaylara bakış açıları ve bilgileri bakımından takdir edilecek nitelikte. Bu dönemi hor görüp batıyı üstün görmeyi kendine görev bilen insanlarımız için ders niteliğinde hatta ilk eserin 64. sayfasında bunu yazar kendi ağzından anlatmış. İlgimi çeken diğer bir noktada, kitabın başında Mehmet Ali Ayni'nin tanıtımında Nakşi tarikatına mensup olduğu belirtilmiş ve bu yazareserinin başında Mustafa Kemal'e methiyeler düzüyor. Şimdiki Nakşi tarikatına mensup insanlar onu 'zındık' olarak ilan etmişken... Söyleyecek söz bulamıyorum. Yinede kitap incelenmesi gereken bir eser.