E-Dergi

mini kitaplardan bir tanesini alınca diğerlerini de almak istiyorsunuz. Elinizde kitabı olsun olmasın, mini kitaplardan kütüphaneyi genişletme isteğine engel olamıyorsunuz.

Erdem Aksakal'ı OT dergisi sayesinde tanıdım. Yaptığı tespitleri severim. Kitabından da, anlattığı hikayelerinin yansımasını beklemiştim ama hiç de beklediğim gibi çıkmadı. Öncelikle kitap, bir beyaz yakalı hakkında tespitleri anlatıyor. Tamamı ile beyaz yakalıların yaptığı yanlışlar ve düşünce tarzındaki bozuklukları özetliyor. Bu açıdan pek subjektif kalmış. Üstüne basa basa proleter sınıf ve küçük burjuva ayrımını yapmasına rağmen, Türkiye'deki girişimcilerin eğitim seviyesini de göz önünde bulundurup anlatmasını beklerdim. Bu haliyle tüm iğnelemeler beyaz yakalılara gelmiş. Ben üstüme alınmadığım için keyifle okudum ama arada sıkışıp kalan bir çok insan var ve algısı nedeniyle bu kitabı okuduklarında mutsuz olacaklar. Zaten yazarın amacı da bu..
Erdem Aksakal'ın tespitlerinden öte bu işleri hikayeleştirmesi gerekiyor. Yoksa bu haliyle çerezlik bir kitabın ötesine geçemez maalesef.

Semih Gümüş'ün kitap eleştirileri konusundaki bilgileri, sizi birer kitap dedektifi yapacak cinsten. Bunca yıl yapılan editörlük, eleştirmenlik gibi vasıfların altının boş olmadığını size gösterecek tarzda bir kitap.

İsminden dolayı kenara atmaya sebepti (ilgimi çekmediğinden), fakat içine açıp bakınca hiç de alakası yokmuş kuruntularımla. Oldukça çağdaş ve güzel bir dergi çıkıyor. Elime her geçtiğinde şöyle bir karıştırıp bir kaç yazı okuyorum.

boyut bir kaç sayıdır düşmüştü, şimdi yazarlardan da kayıplar var. Kağıt ve basımdaki ekonomik sıkıntılar her yere etki ediyor. Umarım, satışlarda bir sorun yaşamıyorlardır ve devam edebilirler yayın hayatına.