Toplam yorum: 3.086.584
Bu ayki yorum: 6.271

E-Dergi

kılapılaşu Tarafından Yapılan Yorumlar

29.03.2011

Gün Olur Asra Bedel'de Dostoyevski'ye selam çakan üslubunu görüyoruz ve bunu seviyoruz Yakın kültürler arasındaki etkileşim ve tabii ki Türki Cumhuriyetler üzerindeki Sovyet hegemonyasının Dostoyevski'den bir asır sonrasına yansıması var satırlarda.

Bu kitap genel itibariyle demiryoluna yakın, ıssız, yıllar içinde çekilene kadar Aral gölü kıyısında, kış ve yazları çok sert geçen Kazak topraklarındaki Sarı-Özek bozkırında bulunan Boranlı istasyonunun yakınındaki birkaç evde yaşayan bir avuç insanın romanıdır. Burada yerleşik olarak bulunan birkaç insan haricinde, sürülerek, göç ederek ve bu gibi sebeplerle gelen ve pek fazla kalmayanlar da vardır. Erkekli kadınlı olarak demiryolu ile ilgili işlerde çalışan bu insanların çoğu bir yandan geleneksel yaşantılarına devam çabasında iken, diğer yanda uzayda insanlık harici bir medeniyet keşfeden Amerika-Rusya kozmonotlarına, akıl almaz sorgulama yöntemleri olan KGB'ye, Sabitcan ve Yelizarov'un anlattıkları ilginç bilimsel gelişmelere ve tarihi olaylara anlam vermeye çalışmaktadır.

Boranlı'nın ilk sakinlerinden Kazangap'ın ölümünden sonra, kadim arkadaşı Yedigey Cangeldin onu vasiyeti üzerine eski toprakların gömüldüğü Ana-Beyit mezarlığına defnetmekte kararlıdır. Kazangap'ın hediyesi heybetli deve Karanar'ın sırtında mezarlığın yolunu teperken maziye dalar ve 'asra bedel bir gün' ü yaşar. Kitap da aslen buradaki anlatımlardan doğuyor.

Kazangap'ın yatılı okulda büyümüş, şehirli, kibirli, insani değerlerden uzaklaşmış ve boşboğaz oğlu Sabitcan, Yedigey'in sevgili eşi,her işe koşan, anaç Ukubala, güler yüzlü, geniş vizyonlu öğretmen, eski partizan Abutalip ve mecburiyetlerin boyunduruğunda biraz ürkek biraz hüzünlü, narin eşi Zarife, bu ailelerin çocukları ve diğerleri...

Kitapta yer yer çarpıcı hikayeler var. Hem karakterlerin, hem mekanların, hem hayvanların hikayeleri... Geçmişten günümüze olan bir yelpazede sunulan birçok farklı konu ustaca harmanlanmış. Vahşi Juan-Juan'ların iç acıtan mankurtlaştırma işkencesi. Zamanında sanırım Tarık Tarcan'ın oynadığı bir film de vardı bu durumla ilgili. Nayman Ana öyküsü diye geçiyor.
27.03.2011

Yazarı birçok alanda eser vermiş. Genç denebilecek bir yaşta ölmüş. Ben ilk defa burada tanıdım. Doğa tasvirlerine bayıldım. İzlenimleri çok iyi. Hikayeleri ekseriyetle kısa. Zamana, mekana, olaya balıklama dalabiliyor ve hikayeyi sonunu getirmeden kesebiliyor ama ne tuhaftır ki bu rahatsız edici olmaktan ziyade etkileyici oluyor. Duygu yüklü sahneler yoğunlukta hikayelerinde. Hemen herkesin yaşadığı ya da yaşayabileceği durumlar başarıyla anlatılmış.
27.03.2011

Yaşanmış birkaç cinayet asıllarına sadık kalınarak romanlaştırılmış. Yazar epeyce araştırma yapmış. Kitabı da güzel filmi de. Bugün bile Texas Police Department a ait internet sitesinde cinayetle ilgili deliller sunuluyor. 1959 da yaşanmış olaylar. "Farklı" bir kitap. Uzunca bir süre etkisinde kaldım hem kitabın hem filmin. Ana karakterler çok incelikle işlenmiş. Ve yaşanmış olduğunu bilmek de tuhaf. Kitabı okurken tasvirlere göre, karakterleri, mekanları hayal ediyor insan. Sonra filmde benzerlerini, ardından polis arşivinde gerçek hallerini görmek dehşet verici. Olay yeri incelemenin sunduğu bulgular da gerçekten harika. Yine Phillip Seymour Hoffman'ın Capote adındaki filmini de tavsiye ederim.
27.03.2011

Oblomov tembellikte, pısırıklıkta, 'armut piş ağzıma düş' lükte, sürekli evde takılıp yatmakta ve mecbur kalmadıkça hiçbir şey yapmamakta zirve olan bir karakterdir. Öncesi farklı olduğu gibi sonrası da farklı olacaktır.

"Yaşarken çalışıyoruz ve bunu yaparkenki amacımız sefahat içinde keyf içinde günümüzü gün edebileceğimiz sakin huzurlu bir mekanda ömür geçirmekse, bir miktar işleyen paramız olduğu sürece hiç çalışmayalım ve direkt dingin bir hayat sürelim" mottosuyla yaşıyor kendisi.

Dostoyevski'nin de övgüsünü almış bu yazarın kitabı tavsiyemdir.
27.03.2011

İlk kitabından hiç de eksik kalır yanı yok. Eğlenceli, akıcı, sarsıcı vs. Ama üslubunu hiç değiştirmezse sanırım bir süre sonra benim de içinde bulunacağım bazı çevreler tarafından okunmaz hale gelecek.

Son zamanlarda piyasada ünlenen bazı söz/şarkı/adam/kadın/olay vs. nin de kitapta yer alması güzel. İki kitabını okurken de internette geziyor gibi hissettim. Bir sürü eski filmden alıntı söz, sürüsüne bereket özlü söz, tarihte bugün ve bunun gibi gerekli gereksiz bilgi yığını... Bir şeyler hissettirdiği kesin. Filmi de çekilebilir.