E-Dergi

Davası İslam olanların başucu kitabı denilmiş. Üstad eksiklik olarak gördüklerine çok yüzeysel reçeteler yazmaya çalışmış. İçinde çok ama çok büyük yanlışlar olduğu gibi doğru tespitler de mevcut elbette. En büyük yanlışı insanları iyi ve kötü diye bölümlemektense 'benim gibi düşünen veya düşünmeyen' gibi bir bölümlemeye gitmiş. Okunmaması şiirlerine nazaran eksiklik değil bence.

Atsız'ın bu eserine tek bir kelime kurun deseler Farklı derdim sanırım. Bir masal ile başlayıp sonrasında gerçeğe dönen ve devamında geniş Sembolizmle sizi içine içine çeken bir eser. Sayın Atsız'ın siyasi mülahazalarından uzak tutulup okumanız gereken bir eser kanımca. Askerlik mesleğine bambaşka bir bağlılık duyan yüzbaşı Selim, onun bitanecik eşi edebiyat öğretmeni Ayşe hanım ve diğerleri... okunmalı.

Şu konuda anlaşalım öncelikle. Bir Veba ve Yabancı değil asla. Ki bu eser Camus'un son eseri iken.. Yabancı'da bireyin kendi dışındaki insanlara tepkisi, yabancılaşması yer alıyorken bu eserinde bireyin kendi iç hesaplaşması veya muhasebesi yer almakta. Kısa bir solukta bitmesi beklenen; fakat insanı o yüz sayfanın daha üstünde yoran bir eser kanımca. Okumalı; ama sindire sindire

Yılmaz abinin köşe yazı derlemelerinden oluşan eserlerinden biri daha. Tek kelime ile yine muhteşem. Görmek istemeyenlere inat o gerçekleri gözlerinin içine içine sokmaya devam ediyor ve edecek inşallah.

Bir cinayet suçlusu vardır sanık sandalyesinde; fakat O bu sandalyede sadece işlediği bu suça karşı sorulan sorulara cevap vermekle kalmıyor. Onu, kendi gibi olmaktan alıkoymaya çalışan yabancılara da yabancılaşarak cevap verme eğiliminde. Okunmalı.