"Özgürlüğün, boyun eğme özleminin ve erk tutkusunun insanca yanlarına baktığımız zaman ortaya çıkan belli başlı sorular şunlardır: Bir insan deneyimi olarak özgürlük nedir? Özgürlük arzusu insan doğasında yapısal olan bir şey midir? Bu, bir insanın içinde yaşadığı kültür ne türden olursa olsun özdeş bir deneyim midir, yoksa belli bir toplumda ulaşılan bireycilik derecesine göre farklılık gösteren bir şey midir? Özgürlük sadece dışsal baskının yokluğu mudur, yoksa ayrıca başka bir şeyin varlığı mıdır; eğer böyleyse, neyin varlığıdır? Özgürlük savaşına yol açan toplumsal ve ekonomik etkenler nelerdir? Özgürlük, insan için taşıyamayacağı kadar ağır bir yüke, kaçmaya çalışacağı bir şeye dönüşebilir mi? Öyleyse neden özgürlük bir çokları için arzuyla beslenen bir amaç, bazıları için de bir tehdittir?
Ayrıca, doğuştan gelen bir özgürlük arzusunun yanı sıra boyun eğmeye yönelik içgüdüsel bir arzu da olamaz mı? Eğer yoksa, bugün birçok insan için bir öndere boyun eğmenin taşıdığı çekiciliği nasıl açıklayabiliriz? Boyun eğme her zaman açık otoriteye mi yöneliktir, yoksa yükümlülük ya da bilinç gibi içselleştirilmiş otoritelere, içsel zorlanımlara ya da kamuoyu gibi isimsiz otoritelere yönelik bir boyun eğme de var mıdır? Boyun eğme ediminde gizli bir doyum var mıdır ve varsa özü nedir?
İnsanlarda doymak bilmez bir erk duygusu yaratan şey nedir? Bu onların yaşam enerjilerinin gücü müdür, yoksa bu yaşamı kendiliğindenlikle ve sevgiyle yaşamaya temel bir zayıflık ve bir yeti yokluğu mudur? Bu çabaları güçlü kılan ruhsal koşullar nelerdir? Sonuçta bu ruhsal koşulların dayandığı toplumsal koşullar nelerdir?"
Erich Fromm
“Özgürlükten Kaçış”