Toplam yorum: 3.128.995
Bu ayki yorum: 1.200

E-Dergi

burakara13 Tarafından Yapılan Yorumlar

11.08.2006

Kitap "devlet" konusunu tarihsel ve teorik olarak anlamlı bir incelemeye alıyor.

Diğer çeviri nasıl bilemiyorum, fakat bu çeviri oldukça sorunlu. (Çevirmen burda yazılı olan Ikenberry değil. Ikenberry de kitabın yazarlarından biri.) Kitap boyunca düşük ve bozuk tümcelere rastlıyorsunuz. Üstelik çok basit bazı kavramlar nedense Ingilizce yazımlarıyla bırakılmışlar: Örneğin çevirmenler nedense vakıf (ya da vakf) demek yerine "waqf" olarak bırakmışlar sözcüğü.

İkinci bir nokta ise kitabın orijinal baskı tarihinin 1989 olması. Bu bakımdan, kitap, devlet hakkındaki güncel tartışmaları kapsamıyor.

Kitabın bunlara rağmen faydalı olduğu söylenebilir; ama kötü çeviri okunmasını oldukça zorlaştırıyor.
14.06.2006

Semprun'un romanında geçmiş ve bugün harika bir iç içelikle anlatılıyor... Toplumsal olaylar, bireysel sancılar ve tarihin insana düştüğü derin izler... Elbette insanında çoğu zaman bilmeden de yapsa tarihi belirleyişi...
Romanın bir yerinde şöyle deniyor:
"Bu deneyimin dile getirilemeyeceği, her şeyin söylenemeyeceği doğru değil, diye düşünüyordu. Her şey söylenebilir diyordu. Sorun başka yerde: her şeyi anlatmanın imkânsız olmasında, geride her zaman söylenecek bir şeyin, başka bir şeyin kalmasında. Her şey söylenebilir, ama bu sonu olmayan bir uğraş, sonu gelmez bir anlatı. Bir anlatı sonsuza kadar sürmez diyelim, sözler biter diyelim, ama her şey dinlenebilir mi, her şey anlaşılabilir mi?"
24.12.2005

Berkes, Tütkiye'deki "çağdaşlaşma" girişimlerini Osmanlı'nın gerileme döneminden başlayıp Cumhuriyetin ilk dönemlerine kadar getirecek şekilde tarihsel akışı takip ederek oldukça titiz bir irdelemeye tabi tutuyor. Hem döneme detaylı bir bakış olması, hem de bir referans olma kapasasitesi dolyısıyla kitaplıklarda bulunmasında fayda var.
24.12.2005

Foucault'nun entelektüel hakkındaki görüşlerini ders, röportaj, makale gibi çeşitli şekillerde ifade etmiş. Bu kitap da bunlerın derlemesi. Foucault şöyle diyor: "Entelektüel’in rolü, herkes hakkında ifade bulmamış hakikati söylemek için 'biraz öne ya da biraz yana' çıkmak değildir; entelektüelin rolü, daha çok iktidar biçimlerine karşı, bu biçimlerin hem nesnesi hem aracı olduğu yerde mücadele etmektir: 'Bilginin', 'hakikatin', 'bilincin', 'söylemin' oluşturulduğu düzende." Ve entelektüeli bir bütünlük oluşturan iktidar-hakikat ikilisinin karşısında, kendini iktidar olarak koymayan bir karşı-iktidar olarak konumlandırıyor.
24.12.2005

Henüz Türkçe'ye kazandırılmamış "Diyalektik Aklın Eleştirisi" kitabının hazırlık metni olan "Yöntem Araştırmaları"nda Sartre, Varoluşçuluk-Marksizm ilişkisini tartışıyor. Engels’in “İnsanlar, tarihlerini kendilerini koşullandıran bir ortam içinde yaparlar” sözünü anımsatan Sartre, “Biz, toplumsal ortamın belirlenimlerini korurken, söz konusu bu ortamı aşan, veri koşullar temeline dayanarak bu toplumsal dünyayı dönüşüme uğratan bir insan ediminin özgül varlığını doğruluyoruz” diyor.