Toplam yorum: 3.081.709
Bu ayki yorum: 1.389

E-Dergi

erkansirin78 Tarafından Yapılan Yorumlar

14.10.2012

İlber Hoca tarihten seçtiği bazı kişilerin portresini kelimelerle çizmeye çalışmış. Ele aldığı ilginç kişileri büyük heyecanla okurken her şahsiyete ayrılan birkaç sayfa size yetmiyor ve hevesiniz kursağınızda kafanız bir öncekiyle meşgulken bir sonraki şahsiyete konsantre olmaya çalışıyorsunuz. Mevcut eseri, ele aldığı her şahsiyeti daha detaylı anlatarak daha hacimli bir esere dönüştürmesini değerli hocamızdan şahsen beklerim. Bu haliyle bile birbirinden ilgi çekici bir çok tarihi şahsiyeti portreleyen bu kitabı tüm okuyuculara tavsiye ederim.
14.10.2012

Kişilik hakkında yazılmış mükemmel bir kitap. Kitabı okurken kendinizi ve dolayısıyla insanı daha iyi anladığınızı hissedeceksiniz. Etrafınızda olup biten insan davranışları üzerinde kişiliğin nasıl bir etkiye sahip olduğunu daha iyi anlayacaksınız. Yazarın kişilik literatürüne olan vukufiyeti kendini bariz belli ediyor. Kitap sonunda oldukça geniş bir kaynakça var. Kişilik kuramları ayrıntılı bir şekilde tek tek ele alınmış. Kitabı büyük bir zevkle okudum ve çok faydalandım. Ama işin ilginci kitap bittikten sonra kafanızda kişilikle ilgili bir sürü şey olmasına rağmen kişiliğin ne olduğuna dair net bir cevap olmuyor. Zaten yazarın dediğine göre kişilik psikologları, kişiliğin ne olduğuna dair üzerinde mutabık kaldıkları bir tanımlama yapamamışlar.. :) Bu eserin Türkçeye kazandırılmasında emeği geçen herkese çok teşekkürler..
19.12.2011

Neredeyse bir tabak çerez tüketirken bitecek bir kitap. Mimar Sinan çok sığ anlatılmış. Bu kadar büyük bir insanı liseli aşıklar gibi anlatılması bana gerçekçi gelmedi. Kurgu basit ve zayıf. Gündelik hayatın ayrıntılarında (Mihri ile Sinan'ın ev hayatı, yemekten sonra kahve, hanımı ona kahvaltı hazırladı v.s.) modern hayattaki evlerden ve evliliklerden izler taşıyor. O günün evlerinin ve ev halkının gündelik yaşantısının tarihi gerçekliğe uyumlu olarak romanda yer almadığı hissi uyandırıyor. Ayrıca Prut nehrine 13 günde yaptığı köprüyle ordunun Payitaht'a giden yolda önünü açması meselesinde köprüyü nasıl bir teknik kullanarak yaptığı anlatılmamış. Mimar olmamama rağmen ben bile merak ettim herkesin yapamayıp Sinan'ın yaptığını. Sonuç olarak edebi değerini zayıf buluyorum kitabın. Zevk sahibi okurlara bekledikleri lezzeti vermeyeceği kanaatindeyim. Saygılarımla...
09.07.2011

I sensed the scent of My Name is Red, by Orhan Pamuk, while reading the the Killer section.
The technique resembles My Name is Red too. There is two parallel story takes place in 13 th and 21 st centruy. One can recognize Shafak's deep knowledge of Sufism. The language is not heavy as it is in Bastard of Istanbul, so you can easily read without a dictionary support. I congratulate Mrs. Shafak, She is a very fertile novelist and writes high quality books. I recommend this book with rest of her's.
26.06.2011

Seviyorum bu adamı. Çok tatlı bir üslubu var. Bu kaçıncı romanı oldu okuduğum bilmiyorum. Baskı yazarın kaleminden çıktığı gibi sanki. Yani eski kelime çok fazla. Fakat eski kelimelerin modern karşılıkları hemen yanında parantez içinde verilmiş. Yine de insan okurken biraz zorlanıyor. Ama bence bu kadar zorlanma Ahmet Mithat'ın lezzetini almaya değer. Kahramanımız Nurullah Bey yine A.Mithat'tan esintiler taşıyor. Sanırım roman kahramanıyla yazarın kişiliği örtüşüyor. Bu, özellikle sürgün kısmında daha da belirginleşiyor. O dönemde sürgüne gitmeyen bir insanın bu kadar ayrıntıyı yansıtması zor. Belli ki yazarımız da sürgün yemiş zamanında. Kitapta 1800 lü yılların günlük hayatına dalıp gidiyorsunuz. düğünler, flörtler, aşklar, aile yapısı, osmanlının o günkü coğrafyası... Felatun Bey ile Rakım Efendi arasındaki kendini batıya sorgusuz sualsiz teslim etmiş bir tipleme ile, doğulu değerlerini muhafaza ederek batının iyi yönlerini almış bir tipleme arasındaki ilişkiye benzer bir ilişki üzerine örgülenmiş roman ağırlıklı olarak, yani Ceylan Hanım ile idolümüz Nurullah Bey arasında. Ayrıca A. Mithat'ın lisanı tasarruf tarzı ve meramını ifade kudreti karşısında hayranlığımı gizleyemiyorum. Öncelikle edebiyetçıların, sonra edebiyata meraklı olanların, daha sonra normal okurların bu yazarı okumasını tavsiye ediyorum.