Toplam yorum: 3.081.289
Bu ayki yorum: 967

E-Dergi

tulay1212 Tarafından Yapılan Yorumlar

08.04.2017

Beğenmemek ne mümkün! Bugüne kadar okumadığım için kendime kızdım. Gördüğü bir düşün peşine takılarak diyar diyar dolaşan, bu serüven esnasında dolandırılan, ilim ve bilim öğrenme fırsatı bulan, aşık olan ve en sonunda hedefine ulaşan bir delikanlının hikayesi. Delikanlının farklı yerler gezmesi ve gittiği bu yerlerde farklı insanlarla farklı maceralar yaşaması bana Küçük Prens'i hatırlattı. Kelimelerin büyüsüne o kadar kapılıyor ki insan, bir an her şeyi bırakıp çıkıp dünyayı dolaşmak isteği uyandırıyor. İyi okumalar:)
08.04.2017

Edebi olarak çok derin derin olmasa da insanın yüreğine dokunan şiirleri var Yusuf Hayaloğlu'nun... Bazen bir kıta, bazen bir mısra, bazen tek bir sözcük... Ama hep etkileyici... Şiir kitabını okuyun ama aynı zamanda kendi sesinden şiirlerini de dinleyin... Şarkılara söz yazarlığı olarak verilmiş besteleri de dinleyin..
08.04.2017

Sıradışı bir aşkın hikayesi. Bazı kısımları abartı bulduğumu belirtmek isterim.. Ayrıca babası ile kızının bu derece sınırsız ve sansürsüz muhabbeti beni biraz rahatsız etti. Bu kitap yabancı bir yazara ait olsaydı dikkat bile etmeden okuyup geçecektim belki ancak ait olduğumuz toplumun gelenek ve kültürüne abes olmuş. Kitapta sık sık babanın aydın bir insan olduğundan bahsederken aydınlık bu mudur diye düşündürüyor. Şahsi görüşüm; kitap etkileyici ve sürükleyici evet ama inandırıcılıktan uzak.
08.04.2017

Bu kitap dram, romantizm ve ağır bir psikolojik roman esasında. Çirkin bir çocuk olarak dünyaya gelen Eric (nam-ı diğer Canavar), ailesi tarafından bile hor görülüp, sevilmeyen biridir. Evden kaçar ve zaman içinde kendini opera binasında bulur. Çirkinliği, zekası ve ses yeteneğinin önüne geçen Eric, çirkinliğinin nasibini aşkında da alır. Tüm istediği bir güler yüzdür. Bu isteğini şu sözlerle anlatır: "..ne güzel şey birini alnından öpmek!.. Bilmezsin sen!... Ama ben! Ben!... Annem, daroga... benim zavallı mutsuz annem asla... öpmeme izin vermezdi onu... Benden kaçar... ve maskemi fırlatırdı yüzüme!" Ne acıklı, ne dramatik değil mi? Kitapta ütopya gibi anlatılmış ancak insanlar arasında da böyle değil midir? Çok iyi oyuncusundur, ama çirkin ya da yakışıklı değilsin diye alakasız birine verirler rolü... Ya da sesin çok iyidir ama görüntün beklentileri karşılamadığı için sesini duyuramazsın.Kitap okunmalı ve psikolojik açıdan değerlendirilmeli
08.04.2017

Asırlar öncesi olan bir olayla günümüzü bağdaştırarak anlatılmış bir hikaye söz konusu. Kitap akıcı gidiyor ancak zaman zaman konu sıkıcı ilerliyor buna rağmen kitabı yarım bırakmayı düşündürtmüyor, merak ettiriyor. İskender Pala kitaplarını, anlatım tarzını ve ele aldığı konuları severek okurum. Bu kitabı da sevdim, özellikle de faşizm, komünizm, ülkücülük, akıncılık, devrimcilik kavramlarının esasında aynı ortak paydada buluştuğunu, asıl önemli olanın insanlık, kardeşlik olduğunu vurgulaması ve bu konuyla ilgili olarak kitap içerisinde yer alan bir mahkumun mektubu beni en çok etkileyen kısım oldu. Umarım gerekli dersleri çıkararak ve önemli olanın kardeşliğimiz ve ayrılmaz bütünlüğümüz olduğunun bilinciyle okuruz. İyi okumalar..