E-Dergi

Her sayfası uzun uzun incelenecek, başucu kitaplarından. Tekrar tekrar okunduğunda sıkmayacak, her seferinde başka bir anlam çıkarılıp yeni hayaller kurmaya yön verecek bir devlet ideası. Kaçırılan fikirleri toplamak için mutlaka defalarca okunmalı. Aralıklarla elbette. Herkese tavsiye ederim.

Hiç kimsenin öve öve bitirememesine, bir kadın yazarın bir erkeğin ağzından bu kadar muhteşem yazmasını ballandıra ballandıra anlatmalarına dayanamayarak aldığım bir kitap. Yükselen beklentim sebebiyle bu kadar hayal kırıklığına da uğramış olabilirim tabii. Ama kitapta Ada'nın dayısı, Tuna'nın dedesi ve Aras dışında çok sevdiğim başka karakter olmadı. Alt metin çok güzel işliyor, Tuna'nın askere alınması, çıkan iç savaş vs. Ama Tuna ve Ada karakterleri beni itti, ısınamadım. Beklentilerimi karşılamadı ama fena değildi.

Bu kitabın tek bir karaktere odaklanmayışı beni en çok çeken özelliklerinden biri olmuştu. Ve okurken hiçbir zaman başka bir karaktere geçiş yapıldığı için bir önceki karakteri özleme/ nerden geldik buraya/ bitse de öteki karaktere geçsek sızlanmaları yaşamıyorsunuz. Çünkü her karakter tiplemelerden oldukça uzakta gerçek karakterler. En sevdiğim karakter içinde iflah olmaz bir ihanet arzusu taşıyan Sabina. Karenin de keza benim için önemli bir imgeydi. Kesinlikle ve kesinlikle tavsiye ediyorum.

Fahrenheit 451 ve 1984 ile beraber distopyaların büyük üçlüsünü oluşturuyor bana göre. Kesiştikleri noktaları keşfettikçe heyecanlanıyorsunuz. Kesinlikle okunması gereken bir kitap.

Bir arkadaşımın tavsiyesiyle başladığım bu kitabı aylar sonra bırak-geri dön ancak bitirebildim. Okuru yorabilir çünkü düşünmeye sevk ediyor, dümdüz okudukça asla oturmayacaktır. Bu sebeple ilk okumadan sonra ikinci kez mutlaka okunmalı.