E-Dergi

Boşnak tarihine aşinalık kazandıran zengin bir kitap... Boşnakların yıkılmaz dirayeti, bana Uygurları hatırlattı. Bir de Orta Asya'dan Yesevî Kültürü'nden getirdiğimiz değerlerimizi ne kadar çok kaybettiğimizi, bu değerlerden ne kadar çok uzaklaştığımızı, uzaklaştıkça kimliğimizi, başarımızı ve asaletimizi kaybedişimizi fark ettim. Zihnimde parlayan bir başka farkındalık da, Türk tarihinde yapılan savaşlarda veya fetihlerde tecavüzün olmayışıydı. Boşnakları okurken, kendi kimliğimizle de temasa geçmeyi mümkün kılan güzel, akıcı, edebî eser...

Neden daha önce okumadım diye hayıflanıyorum. Kütüphaneden ödünç yoluyla okuyabildim. Ancak kütüphanelerde bulunması gereken bir eser. Varoluşa ilişkin tüm inançlarım allak bullak oldu. Dün neyse bugün de aynı dünya, aynı erdemleri ve kirli ahlâkıyla... İyi ve kötü bugün ne ise, onca zaman önce de aynı şekliyle varolmuş. İnsan gelişememiş, iyi ve doğruya evrilememiş.

Çocukları belli standartlar içerisine hapseden eğitim sistemimiz düşünüldüğünde, bu kitap büyük özgürlük sunuyor. Tek bir doğru olmadığını, isteklerimizin, yeteneklerimizin parmak izlerimiz gibi birbirinden farklı olduğunu anlatan güzel bir öykü.

Her ev bir kamptır fikrinden hareketle, bu kitabı okurken epey eğleneceğinizi, evde çocuklara iş yaptırdığınız zamanları sanki ispatlamış, teyit etmiş gibi olacağınızı söyleyebilirim.

Seride ilk okuduğumuz kitaptı. Kendi çocukluğumda böyle bir problem vardı, kitap beni çocukluğuma götürdü. Okurken epey tartışıp, çözüm ürettik. Seride en sevdiğim kitaptı diyebilirim.