E-Dergi

newyork'tan yola çıkan bu yolcu gemisinde iki kişinin hayatına tanık olacağız. biri ailesi tarafından aptal olduğu için terk edilen daha sonra kendisine sahip çıkan rahip babasına dünya satranç şampiyonu ödülünü getiren mirko;diğeri ise nazi almanyasında nerde olduğunu bilmediği belgeler yüzünden aylarca bir odada tek başına tutulan ve daha sonra görevli memurlardan çaldığı bir kitapla hayatı değişen dr.b . çaldığı satranç kitabını okuyarak bütün satranç ustalarının oyunlarını öğrenip o odada kendine karşı satranç oynayarak bu tutkusu yüzünden hastaneye düşen ve tövbe eden doktor b gemide dünya satranç şampiyonu mirko ile karşılaşır. eski günlerine geri döner.

mustafa öğretmen nezdinde bir dönem bütün öğretmenlerin çektiği sıkıntılar, sağ- sol ayırımının var olduğu yıllarda çeşitli meslek gruplarından her çeşit insanın siyasi görüşüne göre yargılandığı karanlık bir dönem...rıfat ılgazın güzel anlatımıyla insanların türkiyenin gelişimi için neler çektiği anlatılıyor.özellikle de geceleri karanlık basınca sokaklarda neler olup bittiğinden bahsediliyor. tamamen karartma geceleri yani...

okurken sıkıldım.hemde çok sıkıldım.hatta okuyamadım. ödev falan olsa zorla insan okur herhalde ama keyif için okunabilecek bir kitap değil bence. hiç de sürükleyici değil.anlatılan zaman da geçmiş zaman olunca bu ağır dille hiç zevk vermiyor insana.

bu kitabı okumayı çok denedim. şu anda herkese tavsiye ederim demek isterdim ama üzgünüm. ben okuyamadım. çok ağır ilerliyor. insana hiçbirşey kazandırmıyor. ağır ağır tasvirler, upuzun devrik cümleler ve sonuçta hiçbir yere varmıyor.anlatıyor anlatıyor hala aynı yerde. turgenyevin dili ağırmış

genellikle kadın düşmanı olarak ün salmış hüseyin rahminin bu kitabını okuduğumuzda aslında cahil kadın düşmanı olduğunu görüyoruz. hüseyin rahminin sade ve akıcı dili ile eleştirdiği konular batı özentiliği ve cahil mahalle kadınlarıdır. edebiyatımızda çok işlenen bu konular farklılığını hüseyin rahminin üslubunda bulur ve okuyana hayatında yeni bir pencere açar