Toplam yorum: 3.080.923
Bu ayki yorum: 601

E-Dergi

harunaydem Tarafından Yapılan Yorumlar

08.10.2006

Söyleşilerin ilki 1977, sonuncusu 1990’da yapılmış. Mumcu; Ferruh Bozbeyli, Bülent Ecevit, Erdal İnönü, Aydın G. Gürkan, Kemal Anadol, Deniz Baykal, İsmail Cem, Necmettin Erbakan ve Kenan Evren ile hem kendi siyasal etkinliklerini, hem de Türkiye’nin siyasal yaşamını konuşuyor. Hem DİSK Genel Başkanı, hem de politikacı Abdullah Baştürk ile ülke sorunlarını, hukukçu Nahit Saçlıoğlu ile hem yargıyı hem de Yassıada duruşmalarının bilinmeyen yönlerini irdeliyor. Yapıtım en ilginç konuğu, yeğen Yahya Demirel... Mumcu onunla söyleşisini “Bu düzen böyle mi gidecek, pireler devleri yutacak” diye bitiriyor. Siyasal yaşamın hiç değişmeyen bir fotoğrafı diyebileceğimiz bir yapıt.
08.10.2006

Veritabanı bir programlamacı için -bu belki bir web programcısı da olabilir- kesinlikle programcılıkta belli bir noktada ele alınması gereken yapıdır. Veri tabanı olmadan ne kaliteli ne hızlı ne sorunsuz ne de dinamik bir program yapılabilir. Bu durum web tasarımı ve programcılığı için de gereken bir şeydir. Veritabanının her iki konuda da etkili kullanılmaması programların eksik olmasına yol açar. Nitekim yapılan o programlar da kaliteli bir program olmaz ve amatörlükte kalır. Bu bakımdan veritabanı güzel işlenmiş bir program her zaman kusursuz çalışır ve kullanıcıyı da sıkıntıya sokmaz. Bir çoğunuz burada kitapları araştırırken hangi kitabın daha iyi olduğunu anlamaya çalışmaktadır. Ama bu fazla mümkün olmaktadır. peki neye göre bir kitabı güzel bir kaynak olup olmayacağını anlayacağız? Eğer burada sabit bir konunu anlatımı söz konusu olsaydı, kitapları kendi içlerinde eşleştirebilirdik; ama bir bilgisayar kitabı yazarının aldığı bir konuyu diğer bir yazar kitabında değinmiyor. Ya da bir kitap sizin için dayanılmaz olurken ve kitap size sıkıcı gelirken bir bakıyorsunuz küçük bir yerde güzel bir püf noktasıyla karşılaşıyorsunuz. Bu bakımdan Zirvedeki Beyinler serisinin bu kitabını alıp okumak da işe yaramayacaktır. Eğer ben veritabanı olayını çözmek istiyorum diyorsanız, elinizin altında bir kaç tane kaynak bulundurmalısınız. Nitekim belli bir noktadan sonra kitaplar da size cevap veremeyecek noktaya gelecektir...
08.10.2006

OOP yani Object Orianted Programming
bir programcının, kendine programcı diyebilmesi için kesinlikle bilmesi gereken bir programlama tekniğidir. Bu yöntemle çok karmaşıkmış gibi görünen, programlara hız ve dinamiklik kazandıran bu sistem, programlamayı belli bir aşamaya getirmiş kişiler için vazgeçilmez bir metottur... Bu kitaba gelince, eğer OOP ile ilgili bir kitap araıyorsanız zaten fazla bir seçeneğiniz yok. Piyasada OOP ile ilgili parmakla gösterilecek derece de nitelikli kitap var. Bu bakımdan Zirvedeki Beyinler serisinin bu kitabı mutlaka edinilmesi gereken bir kitap. Ayrıca dil olarak C#.net in de seçilmesi bence daha güzel olmuş...
08.10.2006

Kişisel tartışmada, daha doğrusu kişilerle çatışmada ise polemikçi yanı acımasızca öne çıkıyor. Bayağı ağır konuşuyor. Ancak burada da demagojiye sapmadığına tanık oluyoruz. Yazarın, gazetecinin özellikle de mizahçının bu vazgeçilmez silahına sarılmıyor. Buna gereksinimi yok da ondan mı? Öyle. Kişisel tartışmada da her sözü bir şeyin karşılığı olsun istiyor. Ne olursa olsun; bu, Uğur Mumcu'nun temiz yanıdır. Onun kişiliğine, tuttuğu işe bütünüyle ışık düşürüyor. En ufak şantaj, gözdağı, böbürlenme yok Uğur Mumcu'da... diye söyleyen Cemal Süreyya, burada Uğur Mumcu'nun bu eserine güneş tutuyor. Asıl güneşi ise Uğur Mumcu bu kitabıyla tutuyor. Okumanız gereken bir kitap...
08.10.2006

Yazı, Cumhuriyet gazetesi çizerlerinden Nuri Kurtcebe tarafından çizgi-anlatıma uyarlandı. Oğlu Özgür Mumcu'nun "baba"sı, Gazeteci Ali Sirmen'in arkadaş, dost ve meslektaşı UĞUR MUMCU ile ilgili duygu, düşünce ve anıları, gazeteci Deniz Som'un kaleminden yer aldı. Uğur Mumcu'nun duygulu, yumuşak yazıları da var kitapta. Onun öldürülmesinden sonra, katillerinin bulunması konusunda siyasal sorumluların yaptıkları açıklamalarla, Mumcu'nun ölümünden önceki yazılarından bu açıklamalara yanıt olabilecekler, gazeteci Işık Kansu tarafından kitaba eklendi. Kasette ise Fikret Kızılok'un SESLENİŞ yazısı için hazırladığı beste bulunuyor. Kızılok, bestenin üzerine Sesleniş yazısını da kendi sesiyle okudu. Kaset yine Fikret Kızılok'un bestelediği, sözleri kendisine ait "Hep Özgürlük İçin Hep" marşıyla bitiyor.