E-Dergi

Son zamanların bir hayli ses getiren romanlarından birisi Baba ve Piç. Romandaki kurgu harika, özellikle yazarın kullandığı iç monolog, bilinç akışı ve benzeri teknikler romanı akıcı kılmakta.Yazarın kullandığı üslub akıcı ve anlaşılır, ara ara geriye dönüşler olması belki romandaki akıcılığı düşürse de edebiyat açısından enfes bir kitap.Gelelim romanın anlattıklarına. Roman yazrı eserinde istediklerini yazabilir, hatta olmamış bir şeyi olmuş gibi gösterebilir.Bunda da gayet özgürdür.Çünkü roman tarihi bir belge niteliğini taşımaz.Bunlardan hareketle belki yazara kızmayabiliriz.Lakin objektif bir çerçevede romanı değerlendirdiğimizde yazrın tıpkı bir Ermeni gibi düşündüğünü ve hissettiğini kolaylıkla görebiliriz.Yazar bu konudaki yani tehcir konusundaki fikirlerini romandaki Ermeni karakterleri kullanarak vermiş, ve sürekli Türklerin bu konudan dolayı özür dilemeleri gerektiğini belirtmiş.Romanı okuduktan sonra insan gerçekten böyle bir şey yapılmış hiisiyatına kapılıyor ve mazlum! ermenilere acıyor.Araf, Pinhan ve Bit Palas gibi kaliteleri romanlarının ardından Baba ve Piç adlı romanıyla okuyucularını Ermeni katliamı yalanına inandırmaya çalışan Elif Şafak'a bu kitap hiç yakışmamış.Sanırım gelecek yıl nobel edebiyat ödülü sahibi belli oldu.Ne dersiniz?...

Feridüddin-i Attar a ait olan bu eser mesnevi tarzında yazılmış yaklaşık 900 beyitten oluşmaktadır.Eserin adından da anlaşıldığı üzere eserde yazarın amacı insanlara doğru yolu göstermek, onları muhakkak kurtuluşa çağırmaktır.Türk Edebiyatında da pek çok telif ve tercümesi bulunan eseri ayrıntılı bir şekilde telif eden, 16.yy sonu ve 17.yyda yaşayan Türki-i Basit Hareketinin önde gelenb temsilcisi Edirneli Nazmidir.Mesnevi tarzında yazılan eserlerden hoşlanan herkesin okuması gerekli bir eser...

Özellikle Üds, Kpds ve Yds sınavları için kelime eksikliğinin olduğunu düşünen herkes tarafından edinilmesi gerekli bir eser.Eseri ilgi çekici kılan fotoğrafik hafıza tekniklerini kullanması.Yalnız unutulmaması gerekli nokta yeri geldikçe öğrenilen kelimelerin tekrarlanmasıdır...

Halk Edebiyatı dalında ülkemizde ilk fahri doktor ünvanını alan Tahir Kutsi'nin bu ünvanı aldıktan sonra yayınladığı bu eser tek kelimeyle Halk Edebiyatı çeşnisi.Dede Korkut'tan, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal'a kadar pek çok ozanımız üzerine eşsiz yazıların yayınlandığı bu kitap her Halk Edebiyatı tutkununun okuması gerekli bir eser...

Yeni Türk Edebiyatının önde gelen ve Divan Edebiyatından da bir hayli etkilenen Yahya Kemal şiirde olduğu gibi yazılarında da ince eleyip sık dokumuş.Eserin dili eski olmakla birlikte genel olarak anlaşılabilir bir mahiyette.Edebiyatımızın müşkülpesent üstadının bu kitabı tüm edebiyat sevdalılarına önerilir...