E-Dergi

Hacim bakımından bir hayli küçük gibi görünen bu eser, yayınlanmasının üzerinden yıllar geçmesine rağmen pek çok edebiyatçı, şair, ve yazarın atıfta bulunduğu ender eserlerden biridir. Üç temel bölümden oluşan bu önemli eser için söylenebilecek tek olumsuz yan, çevirisiyle ilgilidir sanıyorum.Gerçi mevcut çeviri eserlerden kesinlikle daha iyi ve anlaşılması kolay, ama biraz daha anlaşılır bir dille güzel dilimize aktarılamaz mıydı diye de düşünmüyor değilim...

Edebiyatla ilgilenen, bu alanla haşır neşir olan herkes bu tarzda yazılmış pek çok kitap olduğunu bilir.Lakin, Muhsin Macit ve Uğur Soldan'ın birlikte çıkardıkları bu kitabın diğer kuramsal kitaplara göre farkı var. O da her açıklamadan sonra duruma uygun örnekler verilmesi. Tanımlamalara boğulan edebi hususlar, örneklenmedikçe okuyucunun anlaması için her zaman bir problem teşkil edecektir. Kitapta örneklemenin yaygın olarak kullanılması bu eksiği gidermektedir...Bu yüzden edebiyatla az ya da çok ilgilenen herkes, bu kitabı okuyarak edebi türler, edebi sanatlar ve kuramsal bilgileri örnekler üzerinde görebilir....

İsmet Bozdağ tarafından kaleme alınmış bu eser bir nevi antolojidir. Okuyucu kitaptaki gazelleri ve diğer şiirleri okudukça kendisini birdenbire şiiin yazıldığı dönemde bulacak, Divan Edebiyatının has bahçasinden güller devşirecek. Kainatın aşk üzerine yaratıldığını da göz önünde bulundurursak, gerçekten sevginin ve aşkın anlamını arayan herkesin okuması gereken bir kitap. Zira, aşk hususunda Üstad Fuzuli de
"Aşk imiş her ne var ise alemde
Gerisi cümle bir dedikodumu imiş" buyurmuştur...

İlhan Genç'in 2006 edebî tenkid dalında ödüle lâyık görülen bu eseri, hem Fuzuli'nin, hem de günümüz şairlerinden Sezai Karakoç'un kaleme aldıkları Leyla ile Mecnun adlı eserlerini edebî açıdan karşılaştıran ilgi çekici bir eserdir. Yazar, hem Fuzuli'de, hem de Sezai Karakoç'taki benzerlik ve farklılıkları ortaya koymuş, bunları kıyaslayarak terkip-sentez yöntemini esere mükemmel bir şekilde uygulamış, ayrıca her bölüm sonunda her iki eserle ilgili ilgi çekici değerlendirmelerde bulunmuştur. Okuyucuyu, Eski ve Yeni Edebiyatın büyülü atmosferine çeken, onları birbirleriyle kıyas eden bu eseri her edebiyat sevdalısının muhakkak surette okuması gerekmektedir...

Morfoloji yani kelimelerin yapı bilgisi üzerine yazılan kitapların tümüne yakın bir kısmı, bu alanla ilgilenmeyenler için anlaşılması zor bir üslüp ile kaleme alınmaktadır. Lakin, Türkoloji üzerine eşsiz çalışmaları bulunan Şinasi Tekin hocanın bu kitabında kullandığı üslup sadece alanla ilgilenenleri değil, bu alan dışından olan okuyucuları da sarıp sarmalamaktadır. Özellikle Tekin'in üslübunda sohbet havasını tercih etmesi, kitabın okunabilirliğini iyice kolaylaştırmaktadır. Türk dilindeki kelimelerin ilgi çekici hayat hikayelerini merak eden her okuyucunun mutlaka okuması gereken bir yapıt...