Toplam yorum: 3.082.320
Bu ayki yorum: 2.000

E-Dergi

mlatifastan Tarafından Yapılan Yorumlar

Irkçılık insanlık tarihiyle başlayan ve günümüzde de devam eden bir hastalıktır. Dil, din, ırk, milliyet, mezhep, cinsiyet, cinsel yönelim gibi birçok alanda görülebilir. Bülbülü Öldürmek kitabı da, temele ırkçılığı alıp bunun yanında adalet, eşitlik, özgürlük, büyümek, gelişmek gibi kavramları Scout adlı küçük bir kızın gözünden okuyuculara aktarır.

Kitabın konusunu oluşturan olaylar örgüsü, 1930 yılının Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı Alabama eyaletinin Maycomb kasabasında geçer. Kitabı iki bölüm halinde incelediğimizde birinci bölümde Scout ve abisi Jem'in Dill adlı arkadaşları ile tanışması, üçünün bir yaz tatilini beraber geçirmesi ve okulun açılması sürecinden oluşur. İkinci bölümde Scout'un gözünden, tecavüz suçlamasından yargılanan siyahi bir vatandaşı savunan avukat olan babası Atticus'un yaşadıkları, kasabalının onlara karşı tutumu ve abisinin büyümesi, ergenlik dönemine girmesi yer alır.

Kitabı ilk kez üniversitede okumuştum ve o anki düşüncem şuydu; bu kitap okullarda öğrencilere okutulmalı ve anlaşılması sağlanmalı. Aradan geçen zamanda düşüncelerim değişmedi; ancak zaman kitaptan çıkardığım anlamların çeşitlenmesini sağladı. Belki çoğumuz kitabı okurken kendimizi Atticus'un yerine koymakta zorluk çekmiyoruz. Ülkemiz, Avrupa ve A.B.D.'ye kıyasla renk ayrımına yönelik ırkçılıkta başarılı bir konumda yer alıyor. Bu noktada okuyucular kolaylıkla Atticus ile özdeşleşebiliyor. Ancak okurken Tom Robinson'un bir Alevi olduğunu ya da Kürt olduğu veya eşcinsel bir birey düşünürsek yine aynı değer yargılarıyla Atticus gibi davranabilir miyiz? İşte zamanla düşüncelerim bu sorular etrafında çeşitlendi.

Kitap okurken altını çizeceğiniz güzel cümlelerin olmasını istiyorsanız, sosyal medya hesabınızdan güzel bir paylaşım yapayım diyorsanız bu kitapta hoşunuza gidecek hem edebi anlamda hem de derin anlamları olan birçok cümle ile karşılaşacaksınız. Yazımı kitaptan aldığım şu güzel alıntı ile bitirmek istiyorum. "Basit bir sır öğrenirsen her türlü insanla anlaşman kolaylaşır. Bir insanı anlayabilmek için, o insanın baktığı açıdan bakmayı becerebilmelisin..."

Hepinize keyifli okumalar...
Felsefe dersi birçok öğrenci için sıkıcı, anlaşılmaz, keyifsiz geçen bir ders olmuştur. Bunun sebepleri arasında felsefe dersinin işleniş şekli, öğretmenlerin tutumu, üst sınıflardan gelen kulaktan dolma yanlış bilgiler olabilir. Bu durum, sadece bizim ülkemizde değil başka ülkelerde de gözlenen bir durum olacak ki; Norveçli yazar Jostein Gaarder da bu sorunun çözümü için elini taşın altına koymuş ve Sofie'nin Dünyası'nı yazmış. Çevrildiği her dilde satış rekorları kıran Sofie'nin Dünyası; öğrencilerin felsefeyi sevmesini, kendilerini geliştirmelerini, doğru bildiğini sandığı yanlışları düzeltmesini vb. daha birçok olumlu etkiyi sağlamıştır.

Onbeşinci yaş gününü kutlamak için gün sayan Sofie, kendisine gönderilen mektuptaki küçük notu okuduğunda farklı bir dünyaya adım atar. Böylece, mitlerle felsefe tarihi başlar. Ardından Eski Yunan, Ortaçağ, modern felsefe ve yakın dönem felsefe hareketleri ile devam eder. En sonunda gizemli mektupların sahibi ve Sofie'nin hayal dünyasıyla kitap sona erer.

Kitaba ilk defa lisede başlamıştım ancak derslerin yoğunluğundan dolayı devam edememiştim. Üniversitede ikinci kez başladım ve bu kez kararlı bir şekilde okuyup kitabı bitirdim. Kitap üslup olarak akıcı ve sade. Giriş düzeyinde bir felsefe bilgisi veren kitap, derslerden duyduğumuz isimlerin yanı sıra bilmediğimiz felsefecileri de içeriyor.

Okuduktan sonra yanlış bildiğim, eksik bildiğim ya da anlamadığım birçok konuyu daha iyi anladım. İlk defa duyduğum ve ilgimi çeken konuları daha detaylı araştırdım. Bu araştırmalar neticesinde yeni kitaplar okumaya yöneldim. Sofie'nin Dünyası, felsefeye ilgi duyanlara kapıları sonuna kadar açıyor.

Son olarak kitapla ilgili kişisel değerlendirmemi yaparak yazımı sonlandırayım. Kitabı çok beğendim. En çok beğendim kısımlar Sokrates, Kant ve Freud bölümleriydi. Felsefeye ilgisi olanların okuması gerektiği gibi; felsefeye karşı ön yargısı olan, bazı noktalardan ilgi duyan ama gözü korkan kişilerin de okumasını önerdiğim bir kitaptır kendisi. Kitaplığınızda bulunması gerektiğini düşünüyorum. Umarım siz de okuduktan sonra kitabı beğenir ve sevdiklerinize önerirsiniz.

Keyifli okumalar...
30.08.2021

Ulysses'e hazırlık için okumaya karar verdim. İlk başta şiirsel yapısından dolayı okumak da istemedim ama sonra okumaya başlayınca beğendim. Macera dolu, yarı gerçek yarı efsanevi bir havası vardı. İçinde tarihsel olayların olduğu akıcı, güzel bir kitap. Kolay okunuyor ve anlaşılıyor.
Momo her ne kadar masal niteliğinde bir kitap olsa da her yaştan insanın okuması gereken bir eserdir. Aynı Küçük Prens'te olduğu gibi.

Kitap, tiyatro harabelerinde tek başına yaşayan Momo adlı bir kızın öyküsünü anlatıyor. Momo buldukları ya da kendisine hediye edilenlerle hayatını idare eden ve fazlasını beklemeyen bir kızdır. Günlerini arkadaşlarıyla oynayarak, insanları dinleyerek ve gayet mutlu bir şekilde geçirmektedir. Bir gün bu şehre duman adamlar gelir ve hiçbir şey bir daha eskisi gibi olmaz. Momo kaplumbağasını da alıp duman adamları şehirden göndermek ve her şeyi eski haline getirmek için yola koyulur.

Momo; özellikle gündelik kaygıların peşine düşüp saniyeler kazanmak için bir şeylerden tasarruf ettiğimiz zamanlarda bize zamanın değerini hatırlatacak bir kitap. Aynı zamanda Momo bize dostluğu ve karşımızdaki insanı dinlemenin önemini de anlatıyor. Momo'nun sabrını ve karşısındaki insana verdiği değeri görünce kendi arkadaşlarımızla, çevremizle ilişkilerimizi de gözden geçiriyor ve kendimize "Acaba bir arkadaşım bir şey anlatırken ben onu ne kadar iyi dinliyorum?" sorusunu soruyoruz.

Ayrıca kitabı bir arkadaşıma hediye olarak da almıştım. Arkadaşım okuduktan sonra kitabı çok beğendi ve ben de ona böylesi güzel bir hediye verdiğim için ayrıca mutlu oldum. Siz de çevrenizdeki değerli insanlara güzel bir kitap hediye etmek isterseniz Momo'yu alabilirsiniz. Umarım hem size hem hediye ettiğiniz kişilere zamanın değerini hatırlatır.

Son olarak kitabın içindeki çizimlerden bahsetmek istiyorum. Kitabı okurken size eşlik eden bu çizimler sayesinde sanki siz de o dünyanın içindeymişsiniz gibi bir izlenime kapılıyorsunuz. Momo her an yanı başınızda ve siz de onunla birlikte duman adamlara karşı mücadele ediyorsunuz.

Keyifli okumalar...
13.04.2021

Kitabı okumaya yeni bağladığım ilk günlerde filmin bazı kısımları kesmesinden dolayı artık filmi eskisi gibi sevmeyeceğimi düşünmüştüm. Fakat seriyi bitirince film de kitaptan ayrı kendi içinde güzel geliyor. Senarist ve yönetmen Tolkien’in Orta Dünyası’na uygun olarak değişiklikler yapmış. Harika bir kitap. Filmlerinin hayranıysanız kitaplarına daha bir hayran olacaksınız.