Toplam yorum: 3.083.119
Bu ayki yorum: 2.799

E-Dergi

Mustafa Biltünkü Tarafından Yapılan Yorumlar

22.01.2002

Roman türünde hiç ilmihal okumamıştım. Belki bu yayın evinin bir sürprizi belki.
Her ne ise, insanı hiç sıkmadan akıcı bir uslupla yazılan kitabın diğer (benim okuduğum) ilmihallerden en önemli farkı verdiği bilgileri akli bir temele oturtmasıdır. Mesela cami cemaatinin üzerinde israrla durduğu bir konu kısa kolla namaz giymek ... Hoca Efendinin getirdiği yorum cok enterasan : örfe göre sokakta giyidiğiniz elbise ile namazı pak ala camide kılabilirsiniz. evde giydiğiniz elbise ile de evde.
Yine namaz kılanın önünden geçmek konusunda namaz kılan kişinin secde ettiği yer ile ayakları arasından geçmemek gerektiği.
Öğrenilecek şeylerin hiç bitmediğini bir kez daha ama tüm çıplaklığı ile gördüm. Sağol Sayın Hocam.
22.01.2002

şu anda hayatta olan Hoca Efendi'nin bu kitabını okurken "acaba böyle bir hayat yaşanır mı?" diye çok düşündüm.
Kitabın her tarafında sabrı gördüm, fedakarlığı, sevgiyi, azmi, kul hakkına riayeti.... yani sosyal bir hayatı, islamın evrensel boyutta yaşanılırlığını gördüm.
Bir vitrinde gördüğü elbisenin aynısını sadece eşini memnun etmek için dikmesi, yine hanımını memnun etmek için gördüğü sivri topuklu bir ayakkabıyı alışı,şama gidip gelirken çektiği çilelere sırtında taşıdığı kitapları da ortak edeişi,öğrendiklerini hemen öğretecek birini bulup öğretmesi...
yani hayatın ta kendisini gördüm bu kitapta.
Kitab yazacağı zaman hatta ourken ders çalışırken masasından hiç çay ve de çiçek eksik etmemesi beni hala etkiler.
10.01.2002

Sayın Öztürk , medyanın hakkında cıngar çıkardığı bu kitabında da kendine özgü üslubunu(bu uslubu hiç takdir etmiyorum) devam ettirmiş. Sorulaştırarak vermeye çelıştığı bilgilerin yetersizliğinden olsa gerek iki de bir diğer kitaplara atıfta bulunması hiç affedilir gibi değil.
Ona muhalif çevrelerin “Yaşa Hoca para peşinde, kitaplarını sattırarak karunlar gibi yaşamak istiyor...” tezlerini doğrulatırıyor. Ve buna ben de Cevap veriyorum’u okuyunca katılmak zorunda kaldım.
Dabbetül arzla ilgili bölümü biraz doyurucu buldum. Ama ne yazık ki aynı konuda farklı düşünen kesimi okuyunca (mesala; yeni şafak ta da yayınlanan Hayrettin Hocanın Tarihini hatırlayamayacağım yazısı...) dabbetül arz konusunda da çok sathi kaldığını ifade etmem gerekiyor.
Kuranın sıralamasının iniş sırasına göre olmadığını belirtirken şu andaki tertibin gelenek() geleneğe ne anlam veriyorsa..tarafından yapıldığını beyan ediyor. Buna delil ise yok... Oysa tertib gelenek tarafından değil vahiy tarafından tesbit edilmiştir.
09.01.2002

Avni İlhan ,kitabının daha önsözünde mehdilik konusundaki kabullerini yansıtmıştır. Aslında O sanki mehdilik anlayışının kitabi olmadığını kabul eder.
Kitabın tamamını okuyanlar şunu rahatlıkla anlarlar: mehdilik anlayışı aslında imamet anlayışı ile ilintilidir. İslam dünyasına dışarıdan yahudi ve hrıstiyan anlayışlarından gelmiştir. Üstelik mehdilik anlayışı, bir kurtarıcı bekleme düşüncesi sadece ilahi dinlere mahsus bir şey de değildir. Bu insanlık tarihi kadar eski bir düşüncedir. Yine bu düşüncenin oluşumunu islam toplumu kendi içindeki sıkıntılardan kurtulmak için de oluşturmuş denebilir.Bu oluışuma kendini kaptıranlar kendilerinin kurtarıcı olduğunu çeşitli vesileler ilan edip siyasi otoritelerini sağlamak istemişlerdir.
09.01.2002

Konuşma ustasının kaleminden bir sohbeti takip etmek çok güzel.
Ebetça küçük fakat içierikçe çok dolu bir kitap olduğunu ifade etmek gerekir.
Hele maide suresi 54 nolu ayetinden bir müslüman şahsiyeti prototipi oluşması çok nefis.
Fakat ustanın kaleminden dökülen ifadelerinde (aslında bunu skonuşöalrında da görmek mümkün)Muhahammed Esed'DEN ÇOKÇA İSİTFADE ETMESİ ÖRJİNALLİĞİNİE BİRAZ gölge düşürür mahiyyette.
kitabın adıyla müsemma olamsı da övgüye değer(tam bir sohbet olamsı).