E-Dergi

zat-ı alilerini dinlediğim ilk günden beri sohbetinin mübtelasıyım. kültür tarihimizin mütecessim hali demekten kendimi alamadığım bu muhterem beyefendinin eserlerinden ve sohbetlerinden istifade etmeyi çok büyük bir şans addediyorum. halen devam etmekte olduğu radyo programında ( burç fm ) onun sesiyle de tanışmanızı tavsiye ederim. bir de daha dursun gürlek'in kitaplarını hiç okumamış olanlara ilk önce bu kitabıyla başlamalarını tavsiye ederim. çünkü bu eserinde ilk olarak kitabı sevmek ne demektir, eskilerin kitaba verdiği değer nasıldı gibi konulara yine tarihimizden örnekler vererek değiniyor. onun kitaplarını okuduğunuzda şeker şerbet yemiş gibi oluyorsunuz. bilmem okuduğunuzda alacağınız tadı layıkıyla tarif edebildim mi ...

ilber ortaylının kaleminden çıkan her yazı okunmaya değer. bu kitap bunun yinelenen ispatı.

osmanlı ve osmanlıda aile kavramları hakkında bu kitabı okumadan evvel bildiklerim meğer ne kadar da yanlışmış. ve sanıyorum pek çoğumuz da aynı durumdayız. osmanlıda aileye dair bilinmeyen ve yanlış bilinen yönleri bu kitabı okuyarak öğrenebilirsiniz. belki iddialı olacak ama yine de söylemek istiyorum, bu kitapla beraber osmanlıya bakış açınız değişecek.

keşke her tarih yazarı ve her tarih kitabı anlatacaklarını ilber ortaylı kadar iştahlı, yalın, anlaşılır ve zevkle anlatabilseydi belki o zaman hepimiz birer tarihsever olurduk. hususiyle kendi tarihimize dair kafalarda cevapsız kalan pek çok soruyu büyük bir cesaret ve gerçeklikle ve dahi saptırmadan cevaplayan çok doyurucu bir eser.

ilk olarak 90' lı yıllarda yazılmış olmasına rağmen, günümüzde güncelliğini hala koruyan bir eser. aslında eserden öte geniş çaplı bir araştırma. sosyolojik bakış açısını her yöne yöneltebilen ve bir o kadar da objektivitesini koruyabilen kaç sosyoloğumuz var diyecek olursanız, bence sayıları çok az ve nilüfer göle kamet- ü kıymetini gerçek anlamıyla bilebildiğimiz biri değil. o çok ama çok değerli bir sosyolog.