Toplam yorum: 3.081.289
Bu ayki yorum: 967

E-Dergi

süheyla akın Tarafından Yapılan Yorumlar

22.03.2008

kitap aslında tesettürü fetva boyutuyla, yani asıl sınırlarıyla değil de; takva boyutuyla ele almış. nitekim tesettürün amacı göstermemektir; dikkat çekmek ya da çekmemek, renkli giyinmek vs insanın dine olan yakınlığına ve takvayı içine sindirmesine bağlıdır. asıl güzeli kitapta bahsedilen gibi olabilmek; ancak olmakla yükümlü olunan kısım o değil. keşke biraz daha dikkat edilerek yazılsa böyle kitaplar. yine de yazara teşekkür ediyorum.
15.03.2008

neden hiç kimse konuyu biraz daha açık bir şekilde anlatmadı? tamam kimya hatun mevlana'nın kızı, herkes de kitabı çok beğenmiş onu anladık da, yorumların hiçbiri beni kitaba yaklaştırmadı ya da uzaklaştırmadı. yorum yazarken biraz daha beğenilerimizin ötesine geçsek çok güzel olur aslında. teşekkürler...
15.03.2008

evet zarşat, standart, numunelik, kuru kuruya ırkçı bir söylem. o savaş türk savaşı değil, halk savaşıdır. bu halkta kürtler de, lazlar da, çerkezler de vardır. kalkıp kürtlere dağ türkü, lazlara deniz savaşçısı diyerek bir yere varamayız hiçbirmiz. bu adamların derdi toprak filan değil. bu vatanı bölmeye çalıştıkları da yok. bu insanların derdi çocuklarına ekmek götürmek, okutmak seslerini duyurmak. o savaşta da türklük için değil, osmanlı için savaşmıştır her savaşan. o saflarda kürtler olduğu gibi çerkezler, lazlar hatta ermeniler, rumlar bile vardı. neden? türklerle kaç yıl aynı mahallede yaşadık, gidip de kurtarıverelim diye değil, biz osmanlı'yız vatanımız elden gidiyor diye. o zaman kimsenin tükler yaşasın diye bir derdi yoktu, çünkü kimse kürt, türk, ermeni, rum kimliğini öne çıkarmıyordu. barış vardı. belki gayrimüslim mahallesine girilmiyordu, ama onlara eziyet edilmiyordu. ana dilleri yüzünden küçük görülmüyorlardı. şimdi kürt diye bir şey yoktur, onların hepsi türk diyenlerin amacı, farklı kültürleri asimile etmek, mahvetmek... zamanında millet-i sadıka dediğimiz ermenileri bile bizden soğutan, bize ihanet ettiren aynı adamlar şimdi aynı pis oyunu bu defa kürt kardeşlerimize kuruyor. ama bu sefer oyuna gelmeyeceğiz.bugün kürt diye millet olmaz diyen, yarın türk diye bir şey yok da diyecektir. ya hep beraber bekleyip göreceğiz, ya da yılanın başını şimdiden ezeceğiz... teşekkürler...
12.03.2008

battığın yerden böyle çıkılır işte. finlandiyanın verimsiz bataklıklarında, nasıl bir medeniyetin geliştiğini çok güzel anlatmış. herkes bu gençlikten adam olmaz derken bize "bizden de adam olur" dememiz için cesaret veren bir kitap. ülkemize, bize lüten güvenin artık... teşekkürler...
12.03.2008

başucu eserlerden biri olduğu gerçek. istiklal şairimizin en güzel eserleri safahattadır. mehmet akifle ilgili anlatılan bir anekdot vardır, mehmet akif'e ilk kitabı çıktığında kitabı gösterirler, o ise memnun olacağı yerde der ki "ömrümün otuz yılı üç beş manzumeye heba oldu gitti..." böyle de tevazu sahibi bir zât. çok çile çekmiş. üztüne giyecek paltosu yokken, İstiklal Marşı'nın ödülü olan parayı kabul etmeyecek kadar onurlu bir insan. ne mutlu bizim gibi bir nesle ki mehmet akif ve mehmet akif gibi, örnek alınacak daha birçok abide şahsiyet var önümüzde...
"Asım'ın nesli diyordum ya, nesilmiş gerçek,
işte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek" demiş, işte gelecek nesle güveni de böyle. oğlu Asım onu üzmüş, hayal kırıklığına uğratmış. ama inşaallah "Asım'ın nesli" onu üzmeyecek...