E-Dergi

Roman dil ve üslup bakımında oldukça akıcı ve sürükleyici bir kitap. Selanik'in işgalini, İzmir'in işgalini o dönemin yaşayan insanlarının acılarını, düşüncelerini -gerek Türklerin gerekse de Rumların/Yunanların- kitaba çok iyi yansıtılmış. Kitapla ilgili tek eleştirilebileceğim husus muhteva ile romanın adının uyumsuz olması. Gerçi bu romanın devamı niteliğindeki Kara Zeybek romanı varmış. Belki o romanda mübadillerin yaşadıkları olaylar konu edinilmiş olabilir ama öyle olsa bile romanın alt başlığının "Bir Mübadil Romanı" ismini taşımaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü okuyucuyu yanıltıyor bu durum.

Okuduğum Dickens romanları içinden -İki Şehrin Hikayesi, David Copperfield, Oliver Twist- en beğendim eseri oldu. Özellikle kitabın yarısından sonraki bölüm çok akıcı ve heyecan vericiydi.Şiddetle tavsiye ederim.

Genelde çok satanlar kitapları okumaya gayret eden ve pek beğenmeyen bir kişi olarak bu kitabı çok beğendiğimi söyleyebilirim. Okuduğum distopik eserler içerisinde beğendiğim ve okumak isteyenlere de tavsiye ettiğim dili de insanı sıkmayan, akıcı bir kitap olduğunu düşünüyorum. Son olarak bizi, insanlığı kurtaracak olan ne radyo ve tivi ne de internet yayınları üzerinden elde ettiğimiz bilgiler, keyifle geçirdiğimiz zamanlar...Bizi -insanlığı- yine kurtaracak olan tüm insanlığın ortak mirası olarak ifade edebileceğimiz klasik eser ve onları unutmamız, unutursak bile bir gün hatırlamamız gerektiği...

Yazarın "Birinci Dünya Savaşı Tarihi" kitabını okuduktan sonra "İkinci Dünya Savaşı Tarihi" kitabını okumamak olmazdı ve olmadı da, okudum. İki eserde iki dünya savaşını merak eden, bu konuda malumat sahibi olmak isteyen okuyucular için mutlaka okunması gereken eserler olduğunu düşünüyorum.

Ben Elçibey'i yirminci yüzyılın ilk çeyreğindeki Atatürk'ün, Mehmet Emin Resulzade'nin yirminci yüzyılın son çeyreğinde vücut bulmuş, dünyaya gelmiş şahsiyeti olarak görüyorum. Ne yazık ki bu koca yürekli Türklük/Turan sevdalısı bu er kişiye gerek Türkiye gerekse de Azerbaycan Türkleri yeterli desteği vermedi ve bence o ki çok büyük fırsat tepildi. Eğer o yıllarda Elçibey'in ardında durulsa idi Türkiye, Azerbaycan ve tüm Turan iller bambaşka bir konumda olabilirdi. Tanrı mekanı cennet etsin.