E-Dergi

Uzun zamandır. İki Şehrin Hikayesinin iyi bir çevirisini arıyordum. Nihayet Can Yayınları bunu başardı. Şimdi Dünya Edebiyatı'nın bu klasik şaheserini okuma zamanı.

Serenad tarihin omuzlarında yükselen, tarihi salt bir bilgi nesnesi olarak kullanmanın yanısıra, kurguyu da tarihle harmanlaştıran bir eser. Akıcı bir dili var. Maya karakteri sönük kalsa da, Yahudi Bilim adamlarının 1940'lar Türkiye Üniversitecilik tarihinde ifade ettikleri konumu resmetmesi itibariyle anlamlı bir roman. Belli ki Livaneli romanı yazarken 'dönemin ruhu'nu iyi irdelemiş

Mansfield'ın öyküleri muhteşem izleklerle örülüdür. Okuyucunun tüm beklentilerini karşılayacak nitelikte bir yazardır. Virginia Wolf'un kıskandığı bir yazar olmak;- başka söz gerek var mı?..

Kitabı bir çırpıda okudum. Akıcı bir kitap. Bizans'a yakından bir bakış. Kültürel örüntülerle desteklenmiş bir çalışma. Bizans'a ilgi duyanlarca es geçilmeyecek bir eser. Yazar'ın başka çalışmalarını da merak ettim.

Murat Belge, esasında bir edebiyat eleştirmeni. Bu kitapta eleştirinin en güzel örneklerinden birini veriyor. Genesisi kuruluş mitolojisi diye algılayın. Edebiyatın amacının estetik olması gerekirken, Belge'nin bu kitapta incelediği romancıların ne denli banal bir edebiyat örneği sergilediklerini görüyoruz. Ele aldığı romancıların birer ideolog olarak, edebiyatı kendi çağdışı fikirleri için nasıl kurban ettiklerini izliyoruz. Bu kitap son yıllarda okuduğum en faydalı eser oldu. Böylece Türkiye'de eleştiri adına, Murat Belge gibi isimleri düşününce, hiç de karamsar olmamak gerektiğini anlıyoruz