E-Dergi

Böyle bir kitabın basılması veya okunması ne büyük gaflet. Neden diyecek olursanız hiçbir bilimsel niteliği olmayan baştan sona yalan ve iftiralarla dolu bir kitap. Kanıt olarak Murat Bardakçı ve Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın görüşlerini aktaracağım;

"Bu kitap baştan sona yalan ve hayali bilgilerle doludur. Mesela "Fatih'in Rum anası" olduğu iddia edilen kadın hükümdarın öz annesi değil, babası ikinci Murad'ın kadınlarındandır; padişahların babalarının hanımlarından "valide" yahut "anne" diye bahsetmeleri nezaketten kaynaklanan bir adettir ve şimdi hayatta olmayan yazar bunu bile anlamamıştır"

Hürriyet Tarih, 13 Kasım 2002, s.17

"...Bilmeyen adam da kendisine göre kafasından atar. Birtakım kitaplar çıkıyor, Padişah Anaları gibi... Burada adamın tarih bilmediği açık."

İlber Ortaylı ile Tarihin Sınırlarına Yolculuk, s.45

“Bu eseri tarif etmek imkansız, yaşamak gerekiyor” dersem abartmış olmam. Herbiri 1000’er sayfadan oluşan tam 21 cilt (son cilt daha kısa ama toplam 21000 sayfa) , 1. kalite kağıt ve baskı kullanılmış. Önce biraz kitabın hazırlanış aşamasından bahsedeyim, “sunuş” kısmından yaptığım alıntı;

“Projeye 48 ülkeden 2320 bilim adamı ve uzman (589'u Türkiye dışından ve 1721'i Türkiye'den) çalışmaları ile iştirak etti. Bunların 721'i profesör, 377'si doçent, 538'i yardımcı doçent, 385'i doktor ve 289'u araştırmacı ve uzmandır. Bu araştırma yazılarından 375'i Türkiye dışından ve 1248'i Türkiye'den olmak üzere 1623 bilimsel çalışma eserimizde yer aldı.”

2320 bilim adamının iştirak ettiği bir proje düşünün, ilk 3 cilt “İlkÇağ”a ayrılmış, 4-8 ciltler “Ortaçağ”a, 9-14 ciltler “Osmanlı”ya, 15-18 ciltler “Cumhuriyet”e, 19-20 ciltler “Türk Dünyası”na, son olarak 21. Cilt de “Index”e ayrılmış. Tarihte Türkler’in kurduğu 16’sı büyük 113 devlet incelenmiş. Tabi Türk olup olmadığı tartışılan Sümerler, Etrüskler'i de incelemişler, bunu onların Türk olduğunu kanıtlamak amacıyla değil Türk tarihiyle ilgili olduğunu düşündükleri için yapmışlar. Bu sadece tarihi bir eser değil, 19-20. ciltler Özbekistan, Kazakistan, Türkmenistan, Azerbaycan, Kırgızistan gibi bağımsız Türk Cumhuriyetlerinin, federe ve muhtar Türk Cumhuriyetlerinin ve Türk topluluklarının incelenmesine ayırılmış. Eser 2002 yılında hazırlandı, içinde en taze bilgiler mevcut.

İlber Ortaylı'dan Halil İnacık'a, Salim Koca'dan Zekeriya Kitapçı'ya, Yusuf Halaçoğlu'ndan Turan Yazgan'a, Ahmed Akgündüz'den Reha Oğuz Türkkan'a kadar hangi profesörü ararsanız bu eserde makalesi var. Osman Turan, Zeki Velidi Togan gibi merhum üstadları da unutmamışlar.

Bu muhteşem eser hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak isteyenler http://www.yeniturkiye.com/index.asp ‘u ziyaret edebilirler. Bunu bitirince aynı yayınevinin çıkardığı 12 ciltlik “Osmanlı” isimli eseri almayı düşünüyorum.

Normalde fiyatı 690 milyon TL. olan eseri, Kitapyurdu %6 indirimle 648 milyona sattığını biliyordum ama bir sürprizle de sipariş ekranında karşılaştım, 250 milyon TL. üzeri siparişlere %7 indirim varmış, böylece eseri yaklaşık 600 milyon TL.’e hem de 3 taksitle satın aldım. Kitapyurdu’na da sağladıkları bu avantajlar ve isteğimi kırmayıp bu eseri listelerine dahil ettikleri için çok teşekkür ederim.

Bu eser şimdiye kadar Türk tarihi hakkında yapılmış en kapsamlı çalışma. “Türkler” eserini alıp okumak her Türk’ün görevidir !

Bu kitap Türkiye üzerinde İsrail ve Amerika’nın oynadığı oyunları çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Çekiç Güç’ün Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti kurulmasına hizmet etmesi, ABD ve İsrail’in PKK’ya verdiği destek, Barzaniler ve Yahudiler arasındaki bağlantı, Uğur Mumcu’nun Mossad-Barzani ilişkisini yazdıktan sadece 17 gün sonra öldürülmesi, Çekiç Güç’e muhalif olan paşamız Eşref Bitlis’e yapılan suikast, düzmece Jak Kamhi suikasti, dışarıdan ayarlı medyamız desteğiyle ülkemizin izlediği dış politikayla İsrail’in emellerine alet edilmesi, Türki Cumhuriyetlerle olan ilişkilerimizde önümüze çıkan ABD-İsrail-Rusya engeli ve ülkemiz üzerinde oynanan daha birçok oyunu bu kitapta bulabilirsiniz.

Harun Yahya sadece bu komploları yazmakla yetinmemiş, Ortadoğu-Balkanlar-Kafkaslar ekseninde izlememiz gereken politikayı ayrıntısıyla anlatmış, ülkemizin önündeki fırsatların senelerdir uyguladığımız başarısız dış politika sebebiyle nasıl heba edildiğini görüp üzülecekseniz ama Osmanlı vizyonuyla izleyeceğimiz bir dış politikayla kısa sürede nasıl bölgenin en güçlü ülkesi olabileceğimizi görünce de ümitleneceksiniz.

Aydoğan Vatandaş’ın “Armagedon" kitabını okumanızı da tavsiye ederim. Yalnız birşey dikkatimi çekti Aydoğan Vatandaş bu kitaptan daha sonra yazdığı “Armagedon”da neredeyse bu kitabın aynısını yazmış. (Özellikle Uğur Mumcu suikastı bölümü tamamen aynı). Tabi “Armagedon”da da bu kitapta olmayan birsürü bilgi ve belge mevcut, dolayısıyla Armagedon da kesinlikle okunması gereken bir kitaptır.

Kitabı 4 gün içinde okuyup bitirdim, komplo teorilerine rağbet etmem ama “masonluk,illuminati, tapınak şövalyeleri, bilderberg, trilateral, CFR” gibi organizasyonlar komplo teorisi olmaktan çok uzakta, birçok yazar bu organizasyonların amaçlarını ve eylemlerini belgeye dayanarak ortaya koyuyor. Texe Marrs da bunlardan biri, bu konuda birçok kitabı varmış ama Türkiye’de sadece Illuminati ile gündeme oturdu. Kendisi yabana atılacak bir yazar değil çünkü bir bilim adamı, üniversitede profesörlük yapıyor. Vatansever bir Amerikalı olarak Illuminati ve onun dış çemberindeki örgütlenmenin ipliğini pazara çıkarıyor. Bu örgütlenmeler sadece dünyayı değil Amerika’yı da sömürgeleştiriyor. Yani emperyalist diye suçladığımız Amerika’nın halkı da aslında bir sömürge. Bunu Oktay Sinanoğlu’nun kitaplarında okumuştum, bu kitapta da vatansever bir Amerikalının bu tepkilerini görünce Oktay Hoca’ya bir kez daha hak verdim.

Yazar Türk okuyucusu için ayrı bir önsöz yazmış, bu hoşuma gitti. Bulabildiğim tek eksi yönü, sık sık İncil’den alıntılar yapması. Elbette bu alıntıları Illuminati’nin eylemlerine belge olarak göstermemiş sadece İncil’de Illuminati benzeri örgütlenmelere karşı Hristiyanların uyarıldığını anlatmak istemiş. Onun dışında belgeler inandırıcı, dünyayı yöneten 10 adam ve onların uşakları hakkında geniş bilgi veriyor. Bu kitabı okuyunca başta Bill Clinton olmak üzere Amerikan başkanlarına olan azıcık saygınız tabi eğer varsa yerle bir olacaktır.

Atatürk’ün İslam’a bakışıyla ilgili birçok eser okudum, ilk okuduğum zannedersem Harun Yahya’nın “Samimi Bir Dindar Atatürk” isimli eseriydi. İlk okuduğumda ben de birçok kişi gibi içimden “Atatürk dindar mıydı ?” diyerek şaşırdım hatta okuyunca şaşkınlığım bir kat daha arttı. Atatürk’ün resmi belgelere geçmiş veya yakın çevresi tarafından aktarılan, İslam’dan ve Peygamber Efendimiz (S.A.V)'den övgüyle bahseden ne çok sözü varmış, İslam’a ne çok hizmeti varmış. Bu kitap da işte o konuyu işleyen kitaplardan biri. Bütün alıntıların kaynağı gösterilmiş, hepsi de resmi kaynaklardan veya Atatürk’ün yakın çevresinin aktardıklarından alınmış.

Kitabın yazarı Hüseyin Bahar’ın okuduğum ilk kitabı, kendisi Kıbrıs Barış Harekatı’na katılmış bir albay, emekli olmuş, özel sektöre atılmış daha sonra bu değerli kitabı kaleme almış.

Atatürk’ün Zağanos Paşa camisinde hutbe verdiğini biliyor muydunuz ? Ya Hafız Yaşar’ı 15 sene yanından ayırmadığını, Kur’an’ın tefsirlerini ve meallerini hazırlatıp bedavaya dağıttığını ? Fransız bir gazeteciye “Türk Millet'i daha dindar olmalıdır. Yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır, demek istiyorum. Dinime; bizzat gerçeğe nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum” dediğini ?

Bu kitapta bu ve benzeri birçok ayrıntıyı bulacaksınız. Atatürk’ün inanç dünyası hakkında geniş bir bilgiye sahip olacaksınız.

Tavsiye ettiğim diğer kaynaklar:

Atatürk ve Din / Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları
Samimi Bir Dindar Atatürk/ Harun Yahya
Atatürk ve Din Eğitimi/ Ahmet Gürtaş
Atatürk ve Din / Sadi Borak
Atatürk ve Din/ Cenk Koray
Din, Toplum ve Atatürk/ Ercüment Demirer
http://www.mkataturk.gen.tr/ozel/ozel4.html de İsmet Görgülü’nün makalesi