E-Dergi

Konusu da çok hoş ama ben Zweig'in kullandığı dilden, kelimelerden ayrı bir haz alıyorum, karakterleri hissettiriyor adeta. Kesinlikle tavsiye ederim.

Dickens her zaman okumaktan zevk aldığım bir yazar ve bu kitabı da oldukça güzel, en güzeli bile olabilir hatta. Baskıda yazım hataları olmasa daha güzel olabilirdi. Bir de okurken dedim ki "bence yazar Fransız Devrimi'nde yaşamadı, sonradan duyup yazmış gibi" dedim ve gerçekten öyle çıktı :) Fransız Devrimi olduktan sonra doğmuş, etkilerini yaşamıştır elbet ama direk o devirde yaşamamış, dolayısıyla hayal gücünü de oldukça kullanmış. Tavsiye ederim.

Konusunu ordan burdan, televizyondan vs duyduğum hikayenin aslını okumak istedim. Güzeldi ama günümüz bakış açısıyla içindeki olaya tam olarak aşk diyemiyorum malesef, trajedi demek daha doğru olur. Okuyun ve kendiniz karar verin.

Kitaptaki karaktere sinir oldum ama sanırım yazarın yapmaya çalıştığı da buydu, bana da 'yabancı' geldi. Çok farklı bakış açısıyla ele alıyor olayları yazar, neden Nobel ödülü aldığını görebiliyorsunuz. Kitaptakileri onaylamıyorsunuz ama baş karakteri de anlamaya çalışıyorsunuz, tuhaftı. Mükemmel baş karakterlerden sıkılıp 'yabancı' birini okumak isterseniz okuyun. Bakış açınızı genişletecektir.

Yıllarca tavsiye edildi bana ve sonunda okudum. Ama sürekli küçük Zezé'nin acıları diye lanse ediliyordu ve inanılmaz acılı bir kitap okuyacağımı düşündüm, onun yerine yaramaz, tatlı bir çocuk okudum. Acı konusunda Sergüzeşt'teki Dilber'den sonra çok hafif kaldı ama yine de ağlattı sonunda. Kötü demiyorum ama onca söylenenden sonra kafamda acıların çocuğu canlanmıştı, aradığımı bulamadım sadece. Yine de güzel ve kısa sürede bitebilecek, tatlı bir kitap. Bir çocuğun ağzından okunması da tat katıyor. Tavsiye ederim.