Toplam yorum: 3.080.622
Bu ayki yorum: 300

E-Dergi

meh_yalcin Tarafından Yapılan Yorumlar

24.10.2010

Halil İnalcık Osmanlı tarihinin bilinen en büyük yazarıdır. Paul Wittek ve Halil İnalcık’ın Osmanlı Devletinin kuruluşu ile farklı görüşleri vardır. Osmanlı devleti beylikten devlete geçtiği zaman doğru dürüst belge olmadığı, olan belgeler dikkatli incelenmediği için Osmanlı tarihi ile ilgili yanlış saptamalar yapılmıştır. Bu yanlış saptamaların başında da Osmanlı tarihi kuruluş meselesi gelir. Genel yargı 1299 dur ve ilk parada Orhan Gazi dönemi basılmıştır. Bu ve benzeri yargılar değişmektedir. Halil İnalcık Hoca 1302 Bafeon’u(Koyunhisar Savaşı) Osmanlı’nın kuruluş tarihi yapmış beyliğin belli bir sistematik içinde kurulduğunu ve gelişen beyliğin Orhan Gazi döneminde teşkilatlandığını yazmıştır. Aynı zamanda pek sık kullanılmayan Bizanslı tarihçilerinde eserlerinden faydalanmış, Annales ekolüne sıkı sıkıya bağlı bir tarihçi olarak eserde iktisadi gelişmeyi ön plana çıkarmıştır. Kitapta insanı şaşırtan ve ufuk açıcı bilgiler yer almaktadır.
21.10.2010

Mikhal Konstaninos Psellos 11. asırda yaşamış Bizanslı devlet adamı, baş danışman ve feylezoftur. Eseri saray çevresinde gelişen olayları konu alır. VII konstantinos ile başlayıp Basileios vs şeklinde imparatorların ve imparotiçelerin(Thedora, Zoe) kroniğini yazmıştır. Genelde saray içine dönük entrikalar ve olaylara odaklanmıştır. Öyleki Anna Komnena’nın Aleksiad’da uzun uzadıya anlattığı Malazgirt Savaşından bile anca yarım sayfa bahsetmiştir. Gördüklerini olduğu gibi yazdığı için 1. elden ana kaynaktır. Sarayın ruh halini çok güzel tasvir ve tahlil etmiştir. Önemli görevlerde yer almış olan devlet adamı Tarihi bir kitaptan çok biyografi ve otobiyografi şeklindedir. Hem kendini anlatır hemde Bizansın 11. yy’daki durumunu gözler önüne sermektedir. Psellos’un kitabını sonlarına doğru gözden düştüğünü ve bir keşiş gibi manastıra sığındığını görmekteyiz. Dili sade, çevirisi güzeldir.
21.10.2010

Semerkant Lübnan asıllı Fransız yazar Amin Maalouf’un ikinci romanıdır. Bilindiği gibi romanlarında tarihsel bir arka plan kullanan yazar bir tarihçi gibi araştırarak ve inceleyerek yazmaktadır. Bunun en güzel örneği “Arapların Gözü İle Haçlı Seferleri” kitabıdır. Semerkant’ta işte böyle Tarihsel bir arka planla kurgulanmış bir eserdir. Yazar dönem olarak Celaleddin Melikşah dönemini seçmiştir. Yaygın olan rivayetten yola çıkarak eserini kurgulamış, Titanik’e kadar giden bir roman yazmıştır. Rivayete göre Rubailerin ünlü şairi, celali takviminin mucidi Ömer Hayam; Alparslan ve Melikşah dönemlerinin ünlü veziri Nizam’ü-l Mülk ile Alamut kalesinin hakimi Tarihin bir gizem örgütü olan Assasian’ın (Haşşaşiler) “Büyük Da’isi” Hassan-ı Sabbah beraber okumuş arkadaşlardır. Birbirlerine söz verirler bir gün ünlü kişiler olacaklardır. Diğer ikisi kadar ünlü biri birisi olamayan Hasan Sabah Tarihin ilk Gizem örgütünü kurar. Bu arada Ömer Hayam Rubailerini yazmaktadır. Kitap devam ettikçe Rubailer Alamut Kalesine geçer, Moğolların istilası ile birlikte eser Moğollara geçer ve aradan geçen zaman içinde kitap Titanik’e kadar ulaşır. Titanikle birlikte sular altına gömülür. Amin Maalouf eserinde bu arka planı kullanır. Ama tarihsel gerçek böyle değildir. Söz gelimi Nizam ile Hayam arasında 35 yaş vardır ve beraber okudukları düşünülemez. Moğol istilası ile bir eser hariç hiçbir kitap kurtulamamıştır. Bu eserde Şergüzeşti Seyyidna(Hasan Sabah biyografisi)dır. Bu eser Güveyni tarafından alınıp eseri olan Tarih-i Cihangüşa’da Haşşaşiler bölümünde yer alır. Büyük yazar Amin Maalouf’un bu tarihsel dokuyu bilmediği düşünülemez. O sadece yaygın olan egzotik rivayetten yola çıkarak mükemmel bir eser yazmıştır. Tarihsel roman sevenlere heyacan verecek sürükleyici bir eserdir.
17.10.2010

Tarih nedir? bir yöntembilim kitabıdır. Bir bildiriler/konferanslart toplamı olduğu için küçük bir kitap olmasına rağmen ele aldığı konular tarihin en önemli sorunu yani tarihte usul(yöntem bilimi ) üzerinedir. Kitap tarihi inşa üzerine durmaktadır. Hilmi Yavuz eseri şu şekilde nitelendirmektedir: "E.H.Carr, 'Tarih Nedir?' adlı o çok yararlı kitabında bu soruları sorarken, Tarih'in bir bilim olarak nasıl temellendirileceğini göstermeyi amaçlar. Tarihin, nedensellikler (neden-sonuç ilişkileri) üzerine inşâ edilmesi gerektiğini; ama bir tek nedene ircâ edilerek değil, bir çoklu nedensellikle (multiplicity of causes) kurulması gerektiğini bildirir. " Türkiye'de Herkül Milas tarafından da en çok kullanılan ve sağlam temelli bulanan bir kitaptır. Carr'ın en çok eleştirilen yönü Marksist bir yöntem bilim üzerinde durmasıdır. zaman içinde Carr'ın yazdığı bildirilere karşılı çıkanlarda olmuştur. Bunlardan en önemlisi Geofry Elton'un ünlü eseri The pratige of History(Tarihin Uygulaması) eseridir. 1967de yazılmış olan eser ençokta marksisit temelli yöntem bilime karşı çıkar. Eseri Carr 19. Yüzyıl’da tarihe ve tarihçiye bakışı ile başlatır ve 6 bölümde inceler (1-Tarihçi ve Olguları, 2- Toplum ve Birey, 3- Tarih, Bilim ve Ahlâk, 4- Tarihte Nedensellik, 5- İlerleme Olarak Tarih, 6- Genişleyen Ufuklar.) bu alan üzerine kafa yormayan insanlar için biraz anlaşılması zor ama küçük hacmi ile kolay okunabilecek bir kitaptır.
17.10.2010

Sevgili arkadaşım Ramazan Erhan'dan derinlemesine bir inceleme. Üniversite zamanlarında çok okuyup değerlendiren özellikle cumhuriyet dönemine yönelen bir arkadaşımızdı. okul yıllarında okuyarak edindiği bilgi birikimi ile Şeriye Sicillerini iyi bilmesi ve Gaziantepli olması kitapta derinlemesine ve özenli bir çalışma yapmasına vesile olmuş. Özellikle misyonerlerin Gaziantep üzerindeki etkilerine, Kilikya Ermenilerinin kışkırtılmasına bölgeye gelen ve işgal eden itilaf devletlerinin beraberinde getirdikleri Ermenilerin bölgede yaptığı mezalime eğilmiş. Kitap hacimli olması nedeniyle okuması zor gibi görünse de akıcı ve okuması kolaydır. Kitapta yer alan belgeler sizi nasıl bir gladyo içinde olduğumuzu açıkça gösteriyor. Ramazan Erhan'a yazdığu kitap için teşekkür eder yazılarının devanı beklerim.