E-Dergi

insan düşüncesini kadim zamanlardan beri meşgul eden çok çetin sorular var.bu çetin suallerin cevaplarını beşeriyet kimi kendi melekeleriyle bulmaya çalışmış ama bir türlü ortak paydada buluşamamış veya peygamber tebliğlerine itibar ve iltifat etmiştir.bilgiye ulaşma yolları farklı iki bakış açısından beslenerek bugüne kadar süregelmiş.insan odaklı bakış açısı ve ilahi güç odaklı bakış açısı.yazar insan merkezli paradigma ile bilgiye ulaşma yöntemlerini islami bakış açısı çerçevesinde çok güzel bir şekilde tenkit etmiş.varsa bu konulara merakınız kesinlikle bu kitabı okumalısınız...

gezmeyi,yolculuk yapmayı tutku mesabesinde seven gencin gezme isteğini çobanlıkla karşılaması,aynı gencin 2 kere gördüğü düşden aldığı ilhamla çetrefilli,tehlikeli ve zahmetli bir yolculuğa çıkmasını anlatan mükemmel bir roman.roman da genç mısıra piramitlere doğru yolculuk yapıyor.yolculuk süresince karşılaştığı kişilerle girdiği diyaloglar mükemmel.diyaloglar öyle bir mahiyette ki okuyanın da iç alemine mistik bir havaya bürünerek yolculuk yapmasını tetikliyor.çok şey var romanda.kısacası okumakta geç kaldığım için pişmanın.kesinlikle tavsiyemdir.zaten şanı,ünü malum...

osmanlı devletini zaaflarıyla,olumlu taraflarıyla iyi derecede tanımak için mükemmel bir kitap.19. asır uzun süren devlet idaresinin kusurlarının ve kabiliyetlerinin billurlaştığı bir dönemdir.bence yaşadığımız dönemi her yönüyle anlamlandırmak için 19. asırda yaşanan her alandaki gelişmeleri iyi anlamak gerek.bu bakımdan kitap süper bir kaynak niteliğinde olmuş.tavsiyem şu ki çok iyi anlayarak,hazmederek bu kitap okunmalı.anlayarak okunduğunda görülecek ki geçen bunca zaman o dönemin mayalanması ile kalıba dökülmesi sürecinden başka birşey değil.

çocukluk arkadaşı 4 gencin birbirleri ile olan münasebetini uzun yıllar sürdürmesi ve bu 4 gencin birbirleri ile olan ilişkiler yumağında gelişen olayların konu edildiği bir roman.ben çok fazla keyif alarak okumadım.bezdiren şiirsel üslubu ile sosyal meseleleri çok fazla irdelemesi romanı keyifle sürekli okumama mani oldu.tabi bu zevk meselesi.şiir gibi ve bolca benzetmelerin olduğu cümlelerden haz duyan okurların bu kitapla buluşmasını tavsiye ederim.

anadolu üzerinde emelleri olan büyük devletler çeşitli eylem ve kesif propagandalar ile bin yıldır kardeş gibi yaşayan türk ve ermeni toplumlarının arasını açmayı başarmıştır.kitap ekilen husumet tohumlarının ermeni ahçik ile türk mustafanın gönlünde biten aşkı etkilemediğini aksine birbirine hesapsız bağlanan iki gencin duygularının dahada güçlendiğini anlatıyor.konu daha etkili işlenebilirdi ancak duygusal dilin ustaca kullanılması kitabı okunmaya değer kılmış.